Bizim ciddiliğimiz, kişiliğimiz, saygınlığımız bu tür şeylerle ilgili. Kişiliğimiz kristal bir avize gibi, her an kırılabilir, her an darbe alabilir bir şey. Hayır, Fransa’da, devam ettiğim derslerde, başka bir şey yaşanıyordu. Oradaki insanlar böyle bir ruh hali içinde değildi. Öğrenci rahat, hoca rahat, bilet aldığım gişe memuru rahat, hatta işini doğru yapmadığını düşündüğü kamu görevlisine bağıran vatandaş rahat. Bu rahatlık ortaya başka türlü bir insan türü çıkarıyor, başka türlü bir hayatı, saçma sapan kişilik gösterileriyle, tehdit ve sindirmelerle geçmeyen daha içerikli, içten ve zengin bir hayatı mümkün kılıyordu.