Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

445 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Her ihanet en yakınından gelir: Öyle değil mi Brutus?
1920 yılında doğan
Mario Puzo
Mario Puzo
İtalya’nın Napoli şehrinden ABD’ye göç etmiş, son derece yoksul bir ailenin çocuğudur. 1953 yılında yazdığı ilk kitabı Dark Arena ve diğer kitaplarının okunmaması, hedeflediği parayı kazandırmaması Puzo’nun canını sıksa da asla yılmaz. Sonunda çocukluğunu geçirdiği bölgedeki gözlemleri, gazetecilik yaparken ilgilendiği mafya organizasyonları hakkındaki bilgilerle birleşince ortaya çıkan eserle
The Godfather
The Godfather
yüzyılın başarısını yakalar. 1969 yılında satışa çıkan kitap, tam 68 hafta satış listelerinde kalır, dünya çapında 20 milyondan fazla satılır. Romanın 1972 yılında aynı adla (The Godfather- Baba) filmi çevrilir. Film haftalarca gişe rekorları kırar .Hollywoodun ve dünya sinemalarının en iyi filmlerinden biri olur. Senaryosundan yönetmenliğine, oyuncu kadrosundan müziklerine kadar her dalda da Oscar ödülü alır. Benim de favori filmlerim arasında olan The Godfather’ın 2. Ve 3. Filmi de çevrilir. Yine gişe rekorları kırar. Puzo çok yoksul olarak adım attığı “ fırsatlar ülkesi” Amerika’da servetine servet katar.
Sicilyalı
Sicilyalı
romanı ise 1984 yılında yayınlanır. Kitap satışa çıktığı günden itibaren büyük bir satış başarısı yakalar ve uzunca bir süre “The Newyork Times Bestseller” listesinde kalır. Sicilyalı, eleştirmenler tarafından olağanüstü beğeni kazanarak, Puzo’nun eserleri arasında “bir köşe taşı” olarak gösterilir. Aslen Napoli’li olan yazar İtalya’nın mafya operasyonlarını iyi bir gözlemci olarak takip etmiş ve bunu da romanına başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Kitapta Corleone ailesinden yüzeysel bahseder . Romanın asıl kahramanı Turi Guiliano’dur. Michael Corleone’nin görevi Guiliano’nun Amerika’ya kaçışını sağlamaktır. Romanın başından son bölüme kadar acaba bunu başarabilecek mi sorusunu soruyor ve heyecanla okumaya devam ediyorsunuz. Yazar bu heyecanı romanın sonuna kadar diri tutmuş. Romanın diğer beğendiğim yönü de Amerikan gangster filmlerinde sıkça karşımıza çıkan Sicilyalı mafya aileleri ve çetelerinin nasıl oluştuğu, nasıl bir güç haline geldiği, diktatör Mussolini ‘nin bile bu gücü neden sona erdiremediğinin hem tarihsel hem de toplumsal detaylarıyla aktarılması oldu. Buraya alıntı olarak da paylaştığım Sicilya’da mafya örgütlerinin nasıl oluştuğu tarihi bir detayını da aktarmak istiyorum: “Mafya,” Arapçada, sığınak anlamına gelir ve Sicilya diline, Müslümanlar ülkeyi onuncu yüzyılda yönetirken geçmiştir. Sicilya halkı, tarih boyunca Romalılar, Papalık, Normanlar, Fransızlar, Almanlar ve İspanyollar tarafından acımasızca baskı altında tutuldu. Hükümetleri, yoksul çalışan sınıfı köleleştirdi, emeklerini sömürdü, kadınlarına tecavüz etti, liderlerini öldürdü. Zenginler bile talan ve zulümden kurtulamadı. Kutsal Katolik Kilisesinin İspanyol Engizisyonu, muhalif oldukları gerekçesiyle mal varlıklarına el koydu. Ve bu yüzden “mafya”, intikamcıların gizli örgütü olarak yayıldı. Kraliyet mahkemeleri, bir çiftçinin karısına tecavüz eden bir Norman soylusunu cezalandırmayınca, köylüler çetesi onu öldürdü. Polis şefi, küçük bir hırsıza, cassetta ile işkence ettiğinde, polis şefi de öldürüldü. Nispeten iradesi güçlü köylüler ve yoksullar halkı savunmak için organize bir şekilde örgütlendiler ve gerçekte, ikinci ve daha güçlü bir hükümet oluşturdular. Öyle ki, artık düzeltilecek bir hata olduğunda, insanlar resmi makamlara değil, probleme arabuluculuk eden yerel mafya liderine gitmeye başladılar. Bir Sicilyalının işleyebileceği en büyük suç, yetkili makamlara, mafya tarafından yapılan herhangi bir şeyle ilgili herhangi bir bilgi vermekti. Sessiz kalırlardı. Ve bu sessizlik, omerta olarak adlandırıldı. Yüzyıllar boyunca süren uygulama, kişinin kendisine karşı işlenen bir suç hakkında bile polise bilgi vermemesine kadar genişledi. Halkla, mevcut hükümetin yasa uygulayıcıları arasındaki bütün bağlar kesildi, öyle ki küçük çocuklara dahi, yabancı birine köye giden en basit yolu ya da birinin evini bile söylememesi öğretildi. Mafya’nın Sicilya’yı yönettiği yüzyıllar boyunca, huzur, öylesine belirsiz ve görünmezdi ki, yöneticiler gücünün boyutlarını asla anlayamadı. II. Dünya Savaşı’na kadar, “Mafya” kelimesi, Sicilya adasında asla telaffuz edilmedi.” Benim gibi
The Godfather
The Godfather
hayranıysanız, ya da İtalya kültürüne, Sicilya isyan ve mafya hareketlerine ilginiz varsa kitabı zevkle okuyacağınızdan eminim.
Sicilyalı
SicilyalıMario Puzo · 1001 Kitap · 2004338 okunma
·
384 görüntüleme
Nazım okurunun profil resmi
Diğer bütün incelemeleriniz gibi güzel bir inceleme. İncelemelerinizi beğeniyle okuyarak okuma listeme çok güzel kitaplar ekleyebiliyorum. Yüreğinize sağlık 🙏
Farfallina okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim ☺️ Tavsiye edeceğim ve çok beğenerek okuduğum kitapların incelemesini yazıyorum. Faydam dokunuyorsa ne mutlu bana☺️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.