Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Selamlar, tüketim toplumunun vatandaşları. Tüketiyoruz ve tükeniyoruz. Kapitalizmin oyunu diyerek geçtiklerimizin arkasında aslında çok daha fazlası var. Tükettiğimiz şeyleri gerçekten ihtiyacımız olduğu için mi yoksa tüketim toplumuna hizmet etmek için mi satın alıyoruz? "Bolluğun ve hesaplamanın sentezi drugstore’dur." Alışveriş Merkezlerinin birer kültür haline getirildiği ve tüketim sentezinin artık bu mekanlardan yürütüldüğü çağdayız. İnsanın insan üzerinde baskı kurduğunu sanarken aslında nesnenin insan üzerinde baskı kurduğunu gözden kaçırıyoruz. Nesneler drugstore'larda mükemmel bir düzende sunulur. Her şeyin bir arada bulunduğu AVM'ler bu yüzden cazip gelir. Giysi, temizlik ve bakım ürünleri, teknolojik aletleri bir arada görmek insanı zincirleme alışverişe sürükler. Flört etmek isterseniz ve karnınızı doyurmak isterseniz bile kendinizi bulacağınız mekanlar artık bunlardır. Yüksek çekim enerjisiyle drugstore "tam bir kent"tir. Günlük aktivitelerinizi hatta sanatsal faaliyetleri dahi buralarda gerçekleştirirsiniz. “Çöp sepeti uygarlığı: Bana fırlatıp attığın şeyi söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim!" Bolluğun getirdiği savurganlık, kıtlık kapısını ardına kadar aralar. Her nesnenin birden fazla çeşidini görmek, insanda hepsine sahip olma dürtüsü uyandırır. Moda kavramının da katkısıyla israf devri başlar. "Bu yıl x renk moda!" Her şeyimizi bu renkten almaya koşarız. Diğer yıl farklı bir renk görünce bu aldıklarımız gözümüze "çirkin" görünür. Savurganlığın ardı arkası kesilmezken bu kez de mutsuzluk kavramı hayatımıza giriş yapar. Satın alamamak veya satın aldıkça daha fazlasına koşmak mutsuzlaştırır. "Reklam anlamaya, öğrenmeye değil, umut etmeye yol açtığı ölçüde kehanet sözüdür." Reklam saltanatı tüketim toplumunun belki de en önemli kısmı. Reklamlar bizi aldatıyor mu yoksa biz mi reklamlara aldanıyoruz? Sıradan bir mobilya reklamında, kadın vücudu kullanılarak mobilyanın tanıtımının yapılması reklamcının aptal olduğunu mu kanıtlar? Yoksa "geleneksel"kadın bedeni üzerinden para kazanma sanayisinin ekmeğini yediğini mi? Burada erotizm üzerinden çok daha fazlası amaçlanır. Evlilik düşünen bir kadının hem evini hem de eşini elinde tutma duygusu ortaya çıkarılır. Ve böylece sadece bir nesnenin reklamı, birçok nesnenin tüketilmesine katkı sağlar. "Sizi cezalandıran artık Tanrı değil bedeninizdir!" Spor yapın, sağlıklı beslenin ve kusursuz olun. Bedeninize iyi bakın bakmakla kalmayın "mükemmel" vücuda ulaşmak için her türlü harcamayı yapın. Makyaj yapın! Güzelliğinize güzellik katın. Sonra cildinizi bozup size pazarlayacağımız yüz bakım ürünlerini de alın. İşte yine olmadı. En iyisi estetik operasyon geçirin. Estetikle bile bi şeye benzemediniz makyajla desteklemeye devam edin en iyisi(!) Evet, bedenlerimizi hedef alan bu korkunç terörün de kurbanıyız. Kadın dergilerinde yer verilen vücutlar, bu vücutlara sahip olan ve aslında asla mutlu olmayan kadınlarla yapılan röportajlar.. Bedenine şefkat göster yoksa cinsel hayatın kötü gider algısı.. Narsistik duyguları besleyen güzellik merkezlerine gitme modası.. Bu korkunç sistemin içerisindeyiz hepimiz. Çıkmak ne kadar mümkün bilinmez ama kitap farkındalık kazanmak adına yardımcı olabilecek nitelikte. İyi okumalar.
Tüketim Toplumu
Tüketim ToplumuJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2021972 okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.342 görüntüleme
Bertha Mason okurunun profil resmi
Çıkmak mümkün müdür bilinmez, ama bu sistemi oluşturan çarkların dişlilerinden biraz olsun yakayı sıyırmak için gereken “farkındalık” Eda’cığımın yazmış olduğu harikulade incelemede mevcuttur.😅 Ah, o ne derinlikli bir ufuktur, o cümleler ne ahenklidir.Severek izliyoruz.Hatta şöyle söyleyeyim, “Evet Eda, sendeyiz.”
eda okurunun profil resmi
canımm 🌺
Yahya Saygan okurunun profil resmi
Çok güzel... 👌 Elinize sağlık🤲 "Ürün üretip hayal satmak" Kozmetik sektörünün pazarlama stratejisidir. Kapitalizmin en büyük başarısı; sınırlı olan İnsan ihtiyaçlarının yerine, sınırsız olan İnsan arzularını yerleştirerek, arz edip ürettiği ürünlere, sürekli tüketim ile hazır talep oluşturduğu Tüketim Toplumu olmuştur. Sanayi ve Endüstri devriminden önce ürünü satmak için üretmek yeterli iken, Devrim sonrası başlayan üretim kapasitesi artışlarıyla satışta rekabet Reklam sektörünü, arzın daha da artmasıyla pazarlama sektörünü, Seri üretim çağında ise önce Sistemli Pazarlama daha sonra Kültür ve Değerler üzerinden pazarlama doktrinlerini ortaya çıkarmış. Sanırım konu ettiğiniz A.V.M lerde bu pazarlama doktrinlerinden biri oluvermiş. Sonuç; Doğuştan bu Sisteme Köle Var olmak için Tükettikçe Tükenen İnsanlar Çağı
eda okurunun profil resmi
Marshall’a göre ihtiyaçlar karşılıklı olarak birbirine bağımlı ve rasyoneldir. Galbraith’a göre tercihler iknayla dayatılır. Gervasi’ye göre ihtiyaçlar karşılıklı olarak birbirine bağımlıdır ve (rasyonel hesaptan daha çok) bir öğrenmeden doğarlar.
eda okurunun profil resmi
"Vitrinler herkes için sürekli bir uyum sınavı, bir yönlendirilmiş yansıtma ve bütünleşme sınavıdır."
Nurettin Polat okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme, bu tür meķânlardan uzaklaşmak için doğa ile başbaşa olan köylere dönmek lazım. Elbette ki, sizi zorunlu kılan şart ve koşullar şehirde durmanızı ve yaşamanızı gerektirmiyorsa.
eda okurunun profil resmi
Melanezyalı yerliler gökyüzünden geçen uçaklara hayran kalmışlardı. Ama bu nesneler asla onlara doğru inmiyordu. Ancak beyazlar, onlar; bu nesneleri yakalamayı başarıyordu. Ve bu, onların havadaki uçakların dikkatini çekecek olan benzer nesnelere yerde, belli mekânlar üzerinde sahip olmasındandı. Bunun üzerine yerliler, dallar ve sarmaşanlarla" bir uçak simülakrı inşa ettiler, geceleri özene bezene aydınlatacakları bir toprak parçasının sınırlarını çizdiler ve gerçek uçakların oraya inmesini sabırla beklemeye koyuldular.
Beste okurunun profil resmi
İncelemeye bayıldım. 💯✔
eda okurunun profil resmi
sevindimm 🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.