Biz, yalnızlığımızdan dolayı birlikteliğin hasretini çekiyoruz. Yalnızlığımızdan dolayı kendimizi Öteki’ne açıyor ve Öteki’nin kendisini bize açmasına izin veriyoruz. Biz, (ile-olmanın gürültü-şamatasıyla ancak üstü örtülen fakat üstesinden gelinemeyen) yalnızlığımızdan dolayı ahlâki benliklere dönüşüyoruz. Ve bugün/şimdi, sadece birlikteliğe yalnızca geleceğin ifşa edebileceği imkânlarını sunarak ahlâki davranma ve hatta bazen iyi olma şansını yakalıyoruz.