Gönderi

Türkiye'deki mi, Avrupa'daki yaşam mı?
Ne Türkiye'nin birçok illerini gezmişliğim, ne de çok Avrupa ülkesi görmüşlüğüm var. Bu nedenle yukarıdaki soru hakkında yorum getirme noktasında tereddüt ediyor, bu konuda yüzde yüz söz hakkım olmadığını biliyorum. Yine aynı şekilde biliyorum ki, bilhassa burada çok küçük bir kitleye ulaşabiliyorum; uzun zaman üstüne bir haftalık Türkiye
·
116 görüntüleme
Ahmet okurunun profil resmi
Ne yazık ki kendi öz ahlak yapımız bozuluyor. Avrupa'yı örnek alalım derken sadece onları mota mot taklit durumuna düştük. Kendimizi zelil onları ise aziz kabul ettik.Kendi kültürümüzü , ahlaksal normlarımızı,dinimizi unuttuk. Halbuki kültürler kaynaşmalı , birbiriyle tanışmalı ama burda Mümin dinine bağlı ve değerlerinin farkında ve bilinçli olursa kimliğini kaybetmez. Dünyevi meselelerde (bilimde sanatta ticarette vs) paslaşmalar ilişkiler zaten kaçınılmazdır. Önemli olan omurgalı sağlam duruşu kaybetmemek. Yani iman ilkeleri üzerinde hududullahı aşmamak.
Bernâ okurunun profil resmi
Yorumunuz için teşekkür ederim. Sözlerinize katılıyorum; vurguladığınız gibi, insanın kendi duruşuyla çok alakalı bir durum. Kimliklerimizi ne yazık Avrupaî zihniyet üzerine inşa ediyor, kendi millî ve dînî değerlerimizi hiçe sayıyoruz. Yani kısacası: #206942492 Örneğin, Avrupa'nın yılbaşında diktiği gibi, bizim, çoğunluğu Müslüman olan milletimiz de evine çam ağacı dikerken, ben, Ramazan'da oruç tutan, yahut kurban bayramında bir kurban bağışlayan bir Hristiyan görmedim. Kendi dinimiz ve millî geçmişimizin kıymeti maalesef bilinmediği için -tabiri caizse- eziklik psikolojisine bürünmüş Türk halkı, Avrupa'yı, taklit etmemesi gereken alanlarda taklit ediyor; ancak örnek olabilecek ahlâkî davranışlarını göz ardı ediyor. Çelişkiler iki tarafı da (yani dinî değerlerini yaşa(t)maya çalışanlar ve tam tersi Avrupa'yı taklit edenler) yıpratıyor, yozlaştırıyor, daha büyük çöküşlere kapı aralıyor. Çok uzun oldu, hakkınızı helal edin; son olarak demek istediğim: Bir bireysel sorumluluklarımız, bir de toplumsal sorumluluklarımız olduğu herkesçe bilinen bir hakikattir. Milletimizi ve dinimizi temsil ederken, toplumsal bir sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi hepimiz düstur edinsek, belki de bu kadar küçük duruma düşürmeyeceğiz kendimizi. Katılımınız için tekrar teşekkürler...
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.