"Hiçbir erkek, dişillikten yoksun tümüyle eril değildir. Hatta oldukça eril erkeklerin genelde yanlış biçimde “feminen” olarak tanımlanan — dikkate muhafaza edilen ve gizli — oldukça yumuşak bir duygusal yaşamı olduğu da bir gerçektir. Kadınsı eğilimleri ve davranışları bastırma doğal olarak karşıcins taleplerin bilinçdışında birikmesine neden olur. Ve yine doğal olarak kadın imgesi (ruh imgesi) bu talepler için bir alımlama yeri haline gelir ki bu, seveceği insanı seçmede erkeğin kendi bilinçdışı dişilliğine en iyi uyan kadını kazanma eğiliminin de nedenidir —kısaca kendi ruh yansımasını tereddütsüzce alımlayabilen bir kadın arar erkek."