Gönderi

İyi İnsan
Ben ki elindeki çöpü atacak çöp kutusu bulamayınca cebine koyan, yemek yediği lokantada garsona yük olmamak için masadaki kırıntıları peçeteyle temizleyen, yeni gelen müşteriler ayakta kalmasın diye kalabalık kafeyi erkenden terk eden, banka ve postane sıralarında yerini emekli olmuş yaşlılara veren, yazıcıdan çıktı alırken iki tarafa da basmış olmak için sayfa sayısını çift yapmaya gayret gösteren, fotokopi makinesinin kâğıdını her seferinde yedekleyen, telefonu çalıp da iş arkadaşlarının dikkatini dağıtmasın diye ofisteyken telefonunu hep sessizde tutan, birisinden bir şey rica ederken on büklüm katlanan, trafik kurallarına harfiyen uyan, çöpünü her akşam binanın önündeki kutuya döktükten sonra kutunun kapağını kapattığına emin olan, umumi tuvaletlerde idrarının bir damlasını bile pisuarın dışına düşürmeyen, işyerindeki sebilden su alırken suyu asla taşırmayan, o sebilin suyu bittiğinde sıra bende miydi diye aldırmadan damacanayı yenileyen, ortaklaşa gidilen yemeklerde her zaman için payından biraz fazlasını ödeyen, evinde otururken komşuları rahatsız olmasın diye müziğin sesini kısan, asansöre sigarayla binenleri nazikçe uyaran, içki meclislerinde ölçüyü asla kaçırmayan, sarhoş arkadaşlarını evine kadar bırakan, faturalarını zamanında ödeyen, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin borçlarını asla unutmayan, dilencilerin önünden geçerken mutlaka para bırakan ya da para bırakamamanın suçluluğunu boğazında bir yumru gibi taşıyan, insanların doğasında barışın ve huzurun olduğuna inanan ve hepsinden öte insanın doğasına uygun yaşadığında gerçek anlamda insan olabileceğini savunan birisiydim. Artık değilim! (Bir Seri Katilin Doğuşu adlı öyküden)
Sayfa 90 - İskenderiyeKitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.