Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

BU KADAR ACI İÇİN ÇOK KÜÇÜK BU FİLİSTİN
Şiirimizin büyük ustası Cahit Koytak'ın Gazze Risalesi'nden aldım başlıktaki dizeyi. Gazze için ne yazılabilir? İnsanlığın bu dönemeç noktasında, bu duygu yıkımı karşısında insan sesle, sözle, şiirle karşı koyabilir mi olan bitene? Vicdanı olan herkes, küçücük çocuklara kıyan kahrolası ölüm makinesini lanetliyor. Bir yüreği olan herkes, çaresizliğin verdiği bir ıstırapla ağlıyor, haykırıyor, Filistin adlı o büyük acıyla saf tutuyor. Ama vurulan bizim evlerimiz değil. Akşam haberle- rinde gözlerimizin ucunda biriken yaş, sonrasında kolayca buharlaşıp dağılabiliyor. Türkiye'de Filistin meselesi üzerinden bile iki türlü varoluş okumak mümkün görünüyor. 'Derin Türkiye' Filistin'le ruhsal bir temas kuruyor, onun için dua ediyor, onunla birlikte öfkeleniyor, onunla birlikte ağlıyor. Kimileri de o acının yanından bile geçmek istemiyor, 'ama...'yla başlayan cümlelerle,çağın bu son barbarlığını temize çekiyor. İnsanın iyiliğine duyduğumuz inanç, küstah savaş makinesine çarpmakla bir kez daha sendeliyor. Başkalarının ölümüne karar verenlerin, başkasının acısı üzerinden kendilerine politik kariyer biçenlerin, ölü bebek gövdeleri üzerinden güvenlik vaat edenlerin insan değil bir makine olduklarını sanıyorum. Yüzlerini sıyırsak altlarından robotik aksam görünecek. Mütecavizlerin, politik katillerin yalan söyleyebilme kabiliyetleri dikkatimi çekiyor. Kolayca, arsızca yalan söyleyebiliyorlar. Kolayca, arsızca bebekleri öldürebiliyorlar. Arsız psikopatlar politik suratlarla kan ticareti yapıyor. Bir bilim kurgu filminde gibiyiz. Kötü robotlar dünyaya ölüm kusuyor. Hayır, insanlığın gördüğü onca savaş, onca acı ve yıkımdan sonra bu kadar kötülüğü artık bir insan yapıyor olamaz. Bunlar duyguları alınmış, insanlıkla ilgili bütün hücreleri yok edilmiş, robotlaştırılmış yaratıklar. Gazze için dua zamanı. Şehit yavruların resimlerine bakıyorum. Ne kadar güzeller. Bu güzellik duygusuz dünyaya meydan okuyor. Bu güzellik hayatta maddi olanın dışında başka bir varoluşun da mümkün olduğunu haykırıyor. Hayatın sadece özgürlük ve onur için yaşanmakla bir değer ifade edebileceğini söylüyor. Robotlar insanları öldürüyor. Dünyanın kalan kısımlarında başka robotlar alkış tutuyor. Herkes insanlık veya robotluk katsayısına göre bir tutum takınıyor. O güzel yavrular, o bir taneler, o ciğerpareler, anne ve babaları insan olduğu için ölüyor. Zalimin araç gereciyle zalime karşı koyamazsınız. Onlarla 'akıllı' bomba üretmekte yarışamazsınız. Küstahlığın dili, kederin dilinden anlamaz. Siz peygamber toprağının varislerisiniz. Fosforlu bomba üretemezsiniz. Fosforlu bombalar yağmaya başladığında, kalbinizden başka sığınak yok size. Koytak'ın dizeleriyle: 'Çok acı çektin, yapabilirsin bunu, / çok acı çektirdik sana, / kimse hak etmiş olamaz / senden daha fazla / ve hepimizin adına, / konuşmayı Tanrı'yla da, tağutla da! / Konuş ve razı olma daha azına, yeryüzünü iste / yeryüzünün bütün çocukları adına I konuş ve razı olma, Gazzeli Yusuf, oğlum / kapısına 'Filistin Devleti' yazılı / yeni bir toplama kampına!'. Bu savaş dileriz ki tağutların, robotların son savaşı olur. Yüce Tanrı'dan dilerim ki katil robotlar zelil olur, perişan olur. Cennetin çocukları, bu dünyaya bir zafer bıraktılar. 'Akıllı' bombalara yüreklerini siper eden mazlumlar, insanlığın zafer bildirisidir. Büyük düşünür ve şair Sezai Karakoç'un dizeleriyle bitirelim: "Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır."
·
164 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.