Birimize sarılıp uyuyakaldığımız pozisyondaydık hâlâ.
Öhhöm.
Peter.
"Hay lanet," diye mırıldandı John saçlarıma doğru.
"Sence ne kadar süredir kapıda?" Diye fısıldayarak sordum.
Öhhöööm. Bir duraklama ve sonra Peter'ın boğazını temizlemesinin boğulmaya benzer korkunç sesi. Öhöööm.
"Çıkardığı seslere bakılırsa epeydir." (Haykırdım.)
Gülmemi bastırmak için elimle ağzımı kapadım.
"Şşş, durumu kötüleştireceksin." dedi John ama o da gülüyordu.
...
Öhhöööm.
"Geldim." John kapıya yürüyüp bir esinti yaratarak kapıyı açtı. "Sesin sanki bırak olmuşsun gibi geliyor," dedi koridora çıkarken. "Bu büyük bir başarı, biliyorsun. Boğan çok büyük oranda bir çocuk hastalığıdır ve yaşlı adamlarla da çok nadiren görülür."
John kapıyı jaoadi ama Peter'ın cevabını yine de duydum.
"Ben göstereceğim şimdi boğağı."