Kızım sabah erkenden, kışın doğdu. Karanlıktı. Eve doğru yürüyordum, hastanenin çıkış yolu ilginç bir tünelden geçiyordu. Bir rahimden çıkıyormuşum gibi hissettim kendimi, sanki o çocuğun yolundan geçiyordum. Yeni doğan bir baba. Uzun zamandır bu kasabada saat 5'te, gün doğmadan önce dolaşmamıştım. Neon ışıklar sönüyordu, ilk tramvay geçti, numarasına baktım. Yedi. Bunun her şeyin iyi olacağı anlamına geldiğini söyledim kendime. Saat tam 5:07'ydi. Bir adam gazete standını açıyordu, o günkü gazetelerin hepsinden birer tane istedim. Adam bana mahmur, hayret dolu gözlerle baktı. Bugün ilginç bir şey olduğu yok ki, dedi afallayarak.
Var, var dedim. Ödeme yaptım, gazete yığınını aldım ve mutlu bir şekilde ayrıldım.