Dil, her bir sözcüğüyle, kendisinden önce varolan içeriklere doğru ilerler; ama varlığının kendisinde ve varlığının en yakınında kendisini tutmasıyla yalnızca bekleyişin saflığında açılıp yayılır. Bekleyiş ise hiçbir şeye yönelmez: çünkü onu bütünüyle karşılayacak nesne onu yalnızca silebilir.