Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

- Biz ne olacağız?…
Ümitsizlik, kötümserlik, bezginlik bütün memleketi sarmıştır. Hattâ kendi karargâhını bile!… Mustafa Kemal'in karargâh kurmaylarından ve onun siyasi işlerini yürüten Kurmay Binbaşı Husrev Beyin (Husrev Gerede, Mebus, Büyükelçi) Havza'dan Erzurum'a Kâzım Karabekir Paşaya yazdığı şahsi mektuptan bazı parçalar okuyalım: Havza, 7. VI.1919 "Pek muhterem efendim, Mustafa Kemal Paşanın karargâhında Havza'dayım. İşlerin istihbarata ve siyasiyata ait kısımlarını deruhde ettim. Birkaç güne kadar Amasya'ya gideceğiz. İstanbul'da günden güne elim şekle giren siyasi vaziyet azaplı, milli izzet-i nefis hakaret içinde inlerken, milli sahada belki hizmet ederim ümidiyle, kemal-i minnet ve şükranla bu vazifeyi kabul ettim. Sıhhi vaziyetinden dolayı alkol kullanamayan Mustafa Kemal Paşa da yüksek bir cesaret-i medeniye, memlekete bağlılık, zeki bir ihata (kapsama) gördüğümden, bu tehlikeli anda şu millete inşallah hüsnü hizmete bir vasıta olacağı hissini bende uyandırdı. İzmir olayı pek elemli ve evler yıkıcı bir şekilde devam ediyor. İtalyanlar yayılıyor. Salihli'de ne olacağı belirsiz. Heyetimizin Paris Konferansına kabulü bence bir şey değil. Siyasi kanaati Ermenistan muhtariyeti ve mensubu olduğu parti İngiltere himayesini isteyen Sadrazam Damat Ferit Paşanın başkanlığı bilakis endişe kaynağı. Bir manda (himaye) fikri belki en son kurtuluş çaresi olabilir. Avrupa cellâtları idamımızın hükmünü bütün şiddet ve şenaatiyle tatbik ederken, bunu da dinleyen olur mu? Hulâsa biz ne olacağız? İstanbul'da, diyebilirim ki mütarekeden beri meydana gelen müessif olaylar, vatanın düçar olduğu gadir ve zulüm karşısında her an bu suali kendime soruyorum. Son bir katliama karşı milletin birleşmesi, harici, dahili tehlikelere karşı hazırlanması lüzumuna inanıyorum. Büyük bir harpten çıkmış, beli bükülmüş, elinde, avucundakini vermiş, ordusuz, silâhsız bir milletin, yekvücut, muntazam bir teşkilâta dahi malik olsa, mevcudiyetini muhafaza etmesini bugün için şüpheli görüyorum…" Husrev Bey bu bocalamalar arasında Bolşevikliğe de sarılır: "Bolşeviklik, Bulgar ve Macarların da iltihakı ile bir ittihat vesilesi oldu. Gerek Avrupa havadisleri, gerekse sizin kıymettar mütalâalarınız, Bolşeviklerin kuvvetli olduğunu, Almanların da bu sulhü katiyen kabul etmeyeceklerini tebşir ediyor. Bolşeviklerle temas edilmek, prensipleri anlaşılmak, Türk'te ananelere ve muayyen kaidelere halel vermemek şartıyle nasıl kabul olunacağını, nasıl tatbik edileceğini kararlaştırmak, fakat sınır birliği kurulunca, düşman taarruzlarına karşı koymayı temin etmek için silâh, cephane, erzak almak cihetlerini sağlam kazığa bağlamak lazımdır…" Husrev Beyin bu mektubundaki en dokunaklı cümle şudur: - Biz ne olacağız?…
Sayfa 35 - Remzi KitabeviKitabı okudu
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.