Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ölümsüzlüğe dair_
(...) burada felsefi ya da dini ruh kavramı ile değil kısmi özerklik işlevine sahip yarıbilinçli psişik karmaşanın varlığının psikolojik bakımdan tanınması ile ilgileniyoruz. Açıkçası psikolojinin felsefe ve dinle az çok bir ilişkisinin olması gibi bu tanımın da felsefi ya da dini ruh tanımıyla iyi kötü bir ilişkisi vardır. Burada dileğim ne disiplinler arası bir savaşa kalkışmak ne de ruh olarak kastedileni filozof ve teologlara göstermek değildir. Bununla birlikte her ikigrubun da ruh ile neyi kastetmek gerektiğini psikologlara göstermeye çalışmalarına engel olmak durumundayım. Din tarafından ruha safça eklenen kişisel ölümsüzlük niteliği, bilim açısından özerklik düşüncesinin zaten kapsadığı psikolojik bir damgadan fazlası değildir. Kişisel ölümsüzlük niteliği ilkellerin gördüğü gibi hiçbir şekilde ruhun değişmez niteliği değildir, hatta haddi zatında bir ölümsüzlük anlayışını da barındırmaz. Fakat bu görüşün bilim açısından tamamen erişilmez olduğunu bir kenara koyarsak artık ölümsüzlüğün en dolaysız anlamı basitçe bilincin sınırlarını aşan psişik bir etkinliktir. “Mezarın ötesi” ya da “ölümün diğer tarafı”, psikolojide “bilincin ötesi” anlamına gelir: Bundan da başka bir anlama gelmez çünkü ölümsüzlükle ilgili açıklamalar mezarın ötesindeki koşullar hakkında ahkam kesecek bir konumda olmayan bir canlı tarafından yapılıyordur.
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.