Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

II. Abdülhamid devri (1876-1909), Osmanlı tarihinin siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan en sıkıntılı dönemlerinden biridir. Hasta Adam, Panslavizm ve Şark Meselesi gibi siyasi terimleri paravan olarak kullanan sömürgeci devletler, başta Balkan coğrafyası olmak üzere merkeze uzak Osmanlı topraklarını paylaşma yarışına girdiler. Bu bağlamda; Rusya ile yapılan 1877-78 Savaşı (93 Harbi) ve savaşın ardından imzalanan Ayastefanos (3 Mart 1878) ve Berlin antlaşmalarıyla (13 Temmuz 1878) Sırbistan, Karadağ ve Romanya'ya bağımsızlık, Bosna-Hersek ile Bulgaristan'a ise özerklik verilmesi, Anadolu Islahati ya da Ermeni Meselesi, Berlin Kongresi'nde İngiltere'nin desteğini sağlamak amacıyla askeri bir üs olarak İngiltere'ye Kıbrıs'ın devri ve sonuçta elden çıkması, Kuzey Afrika'da Tunus'un Fransa (1881), Mısır'ın ise İngiltere tarafından işgali (1882), Girit İsyanı ve Osmanlı-Yunan Savaşı (1896-1897), Şarkî Rumeli Meselesi ve Bulgaristan'ın bağımsızlığını ilanı (1908), Avusturya'nın Bosna-Hersek'i ilhaki (1908), Trablusgarp Savaşı (1911), Balkan Savaşları (1912-13) ve nihayet I. Dünya Savaşı (1914-18) Osmanlı Devleti'ni çöküşün eşiğine getirdi. Savaşların ağır malí külfeti bir yana, kaybedilen topraklardan gerçekleşen kitlesel göçler, başta İstanbul, Edirne, Bursa, Trabzon, Samsun, Aydın ve İzmir olmak üzere büyük kentlerde demografik yapıyı önemli ölçüde değiştirdi. İmparatorluğun ticaret ve sanayi merkezlerindeki bu âni ve keskin demografik değişiklikler, altyapı, beslenme, barınma, sağlık, eğitim ve istihdam gibi alanlarda, daha genel bir ifadeyle ekonomik ve sosyal bakımdan son derece büyük sorunlar yarattı.
Sayfa 273Kitabı okudu
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.