Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
5/10 puan verdi
Akıllı Durun Lan, Dünyanın Sonunu Getireceksiniz!
Evli hemcinslerim! Şimdi şöyle bir gözlerinizi kapayın ve hayal edin. Eşinizi, çocuğunuzla birlikte kaynananızın evine yollamışsınız. Koca ev, kediyle size kalmış. Çok geçmeden kapı çalıyor ve bir paket geliyor. İçi şişelerce içki dolu. Sonrasında da karınızın bir arkadaşı, ateşli bir piliç, kısa bir süreliğine sizin evde kalması gerektiğini söyleyerek kapınızda dikiliyor... İşler çığırından çıkmak üzere değil mi? Çıkıyor çıkmasına, ama hayal ettiğiniz gibi değil. Malyanov, bu hayal ettirdiğimiz duruma düşmeden evvel yapmak istediği tek şey, üzerinde çalıştığı bilimsel keşfini tamamlamak. Fakat başına gelen bütün olaylar, kapısı veya telefonu her çalındığında araya giren karakterler, bilim güneşini engelleyen bulutlardan hallice oluveriyorlar. Ama bana öyle geldi ki, bu bulutların hiçbiri de öyle aman aman bir yağmur bırakamadı. Şöyle ki, ateşli pilicimiz ne oldu, eve baskına gelenler ne oldu, ölünün akıbeti nereye vardı, "homeostatik evren" teorisine mi bel bağlamamız gerekti yoksa ilerlemeye karşıt, üstün uygarlıklara, uzaylılara mı bel bağlamalıydık, netice olarak ne yapmak nereye varmak istiyoruz, tamam, hikaye bize bir takım felsefi soruları sordurmak konusunda işe yaradı, ama bunlara girmeyeceğim elbette, ama kıssadan hissemiz sadece bu soruları sormak ve üstüne kafa yormak mıydı, hikayeden hiç mi tat alamayacaktık, yine mi bilim kurgu klasikleri arasında, bilim kurgu olmayan bir kitaba rast gelecektik, Strugatski Bradırs'ın okuduğum dördüncü kitabında da, hala
Tanrı Olmak Zor İş
Tanrı Olmak Zor İş
'i geçen çıkamayacaktı, sorular sorular... Kitaptan aldığım faydalı kısımlardan birinden bahsedelim bari de, sorularımızın cevapsızlığından bir nebze sıyrılalım. Hikayeye başlamadan evvelki "Kitapta geçen Rusça isimler üzerine" kısmını beğendim. Rus adlarının kullanımı, soyadı kullanımı, resmi veya samimi ortamlarda isimlerin aldığı formlar, resmi belgelerde isimlerin yazım şekli, kadınların isimlerindeki farklılıklar... Baya iyi bir genel kültür bilgisi oldu benim adıma. Kitaba dair konuşuyorken değinmeden geçilmemesi gereken yerlerden biri de, ana karakterimiz Malyanov olduğu halde, anlatımın bir kısmında üçüncü şahıs anlatımı, bir kısmındaysa Malyanov'un ağzından bir anlatım tercih edilmiş. Bunu çeviriye mi yormalı yoksa yazarlara mı, bilemedim doğrusu. Ama yazarların böylesi bir şey yapacağını sanmam. İthaki'nin ara ara verdiği çeviri falsolarından biri olduğunu düşünüyorum. Son kararım. Son olarak, madem kitabın bize sordurduğu sorular, hikayeden daha kayda değerdi, öyleyse bir soru da biz soralım: Uygarlıklar, gelişmişlikleri ile mi kendi sonlarını hazırlar, yoksa atalarının hatalarını tekrarlamakta ısrar etmeleriyle mi? "Haydn" keyifli okumalar ;)
Kıyamete Bir Milyar Yıl
Kıyamete Bir Milyar YılArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 20151,787 okunma
·
746 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Okyanusunkalbi okurunun profil resmi
Hegel'in meşhur bir sözü var: Tarih, insanlara tarihten hiçbir şey öğrenmediklerini öğretir. Nasıl ki insanların sonunu hazırlayan atalarının hatalarını tekrarlamaksa uygarlıkların sonunu hazırlayanların da aynı sorun olduğunu düşünüyorum. Gelişim ve değişim korkutucudur ama asıl korkunç olan yirmi yıl sonra bile aynı insan olarak kalmaktır.
Post Mortem okurunun profil resmi
Hala aynı hatalarda diretiyorsak, takvimlerin kaçı gösterdiği anlamsız. Zaman, sadece armutları olgunlaştırır diye bir söz vardı, benim de o aklıma geldi şimdi. Teşekkür ederim C. 😉
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.