Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

291 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Sahibinin Sesi İncelemesi
Sahibinin Sesi
Sahibinin Sesi
2023 yılı içinde okuduğum kitaplar arasında tartışılmaz şekilde en zor olanıydı.
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
bu kitabında hep astronomi bilgisini konuşturmuş hem de felsefi bir derinlikle romanını kurgulamış. Okuduğum dört
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
kitabı arasında en az sürükleyici olanı kesinlikle bu. Ama en derin olanı da bu. Kitap boyunca okuyucuyu insanoğlunun doğası konusunda sorgulamalara teşvik ediyor. Kitap ilk olarak kitabın baş kahramanı Profesör Hagarth’ın psikolojik durumu ile başlamakta. Annesinin ölümü ile ortaya çıkan travmayı çok marjinal biçimde atlatan kahramanımız, bu ruh halinden kitabın ilerleyen sayfalarında da esintiler vermekte. Her şey derin uzaydan gelen bir mesaj ile başlar. İlk başta bu mesaja herkes şüphe ile bakar. Bu mesaj gerçek midir yoksa bir uydurma mı? Bir süre sonra bu mesajın gerçek olduğunun anlaşılmasıyla hemen bir bilim ekibi kurulur ve mesajı çözmek için bir proje yürürlüğe sokulur; Sahibinin Sesi. Bilim adamları adeta bir ihtimaller denizinde bu şifreyi kırmaya çalışırken diğer yandan da kendi aralarında rekabet etmektedirler. Kim hükümete daha yakın olacak ve mesajdaki şifrenin kırılmasıyla aslan payını kim alacak. Tabi bu şifreyi kırmak için en büyük yük matematikçilerin sırtında. Zira matematik bir bilim dalından çok doğayla konuştuğumuz bir lisan. Başka uygarlıklarla iletişim kurmamız için kullanabileceğimiz yegâne araç. Ancak şifre bir türlü kırılamamakta bilim adamları ise onca ilerlemeye rağmen aslında ne kadar cahil oldukları gerçeğiyle yüz yüze gelmektedirler.
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
bu durumu şu şekilde örneklendiriyor: “Bir mağara adamını (neandertal) bir kütüphaneye sokarsanız nasıl tepki verir? “ Öte yandan mesajın doğru şekilde anlaşılamayıp yanlış bir cevap verilmesi durumunda oluşabilecek felaketler bilim adamlarını kaygılandıran diğer konu. Adeta Pandora’nın kutusunu açma endişesi ile yüz yüzeler. Kitap bu şekilde oldukça ağır bir tempoda ilerlerken finaldeki sürpriz bu kitabı boşuna okumamışım dedirtecek tarzda. Yani sabırlı bir okur olup sonuna kadar gitmeye sebat ederseniz çok da pişman olmayacağınız bir okumayı bitirmiş olursunuz. Profesör Hogarth bir yandan mesajı çözmeye uğraşırken diğer yandan yakın çevresi ile bir felsefi tartışmanın içinde. Mesela pozitivizmin bilime ihanet edip etmediği konusu. “Bu umutsuzluğun bir çeşidi de kiniyle göze çarpan pozitivizmdi. Çünkü o, bilimin sadık müttefikini oynadı ama aslında onu ortadan kaldırmak için uğraştı. S.49 Kitap gerçekten ağır bir kitap ancak bence tercümede de birtakım sıkıntılar mevcut. Mesela sayfa 113’ten bir örnek vermek istiyorum. Cümle aynen şu şekilde; “…fizikçi, Amenhotep’in hormonal bir dengesizlikten, deforme olmuş çenesini oluşturan kemik irileşmesinden mustarip olduğu iddiasını öne sürebilecektir.” Bilindiği üzere anatomi ile ilgilenen bilim tıp yani burada bir doktordan bahsedilmesi gerekirken bunu bir fizikçinin yaptığı ifade edilmiş. İngilizce de “physician” kelimesinin ilk anlamı fizikçi ancak bir diğer anlamı da doktor ya da hekim. Physician doktorlar için çok kullanılmamakta ancak burada doktor şeklinde kullanılmış. Keza kelimenin böyle bir anlamı da var. Sonuç olarak zor bir okuma oldu benim için. Gerçekten zorlandım. İlerde fırsat bulursam bir kez daha okumak isterim. Belki bu sefer farkına varmadığım detayların farkına varabilirim.
Sahibinin Sesi
Sahibinin SesiStanislaw Lem · Alfa Yayınları · 202235 okunma
·
290 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.