Peyami Safa, Türk edebiyatının tartışmasız en iyi yazarlarından birisidir. Kitabı bitirdiğiniz zaman etkisinden çıkamadığınız, kurgusu ve psikolojik tahlilleri ile insanı derinden etkileyen, sarsıcı bir başyapıta veda etmiş olacaksınız.
Yalnızız, insanı ürperten bir şüpheye yer vererek başlar. Sonra bu şüpheye ilişkin tereddütler ve değişik olaylarla romanımız ilerler. Baş karakterimiz Samim de bir yandan yaşadığı durumları kendi içinde çözmeye çalışırken, bir yandan da Peyami Safa'nın tasarladığı 'Simeranya' da hayatın bu problerini çözmeye çalışır. Simeranya çok farlı bir distopya olduğunu söyleye biliriz. Aslında Peyami Safa, Simeranya'da saf hakikat duygusunu aramaya çalışmış, insan ruhunu inzivaya çekmeye çalışmıştır.
Bunun yanında Peyami Safa, o dönem ki pek çok yazar gibi yanlış Batılılaşma'ya romanda yer vermiştir. Yanlış Batılılaşma ile kalabalıklar içinde 'yalnız' kalan insanların sayısı artarak devam etmiş, insani ilişkiler giderek azalmış, herkes kendi yalnızlığına gömülmüştür.