Ve derviş dedi:
Senin görevin aşkı aramak değil; Ancak onunla aranda kurduğun engelleri aramak ve bulmaktır.
Aşkı arama, o kayıp değil. Kendini kaybet aşkı bul...
Ve meczup cevap verdi:
Aşk üstünlükte, bilgide, defterde, kitap sahifelerinde değildir. Halk dedikoduya düşmüştür ya, o yol âşıkların yolu değildir;
"Gözüm, gönlümü düşüncelerimin karmaşasına sürükleme cinayetini işledi. Öyleyse bakışlarımdan öç alsın diye gözyaşlarımı salıveriyorum."
Cevaplar yolun sonudur, ruha lazımlı olan yoldur. Yol bir kelimeye varır,
bir kelimeye yolculuk, kelime; aşk.
Oradan bir kitaba, kitaptan bir yangına, o yangın mürşidin eteklerinden yüreklerimize, yüreklerimizde når, ateş.
O ateşin yangınıyla suya doğru, yangın yangın bir yolculuk, sükuna doğru; sudûr.
Åh mine'l ışkı ve hâlâtihî,
Ahraka kalbî bi harârâtihî...