Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Öyledir,” dedi Vasili. “Kim bilir, Nişancı, belki denizin altını karanlık gecede bile görüyor.” “Altını değil, üstünü,” diye güldü Nişancı. “Denizi büyülüyorsun, öyle mi Nişancı?” “Her zaman beni o büyüledi kardeş. Çölde o kadar askercilik yaptım, çöl de beni büyüledi. Bir gün deniz kıyısında bir kasabada bir insan da beni büyüledi. Ardına takıldım, o insan, zır kayalık bir köye götürdü beni, bu sefer de çakmaktaşı, turuncu damarlı ak kayalar, kara kartallar, şahinler, kırmızı, bakır kanatlı küçük kartallar, ulu ceviz ağaçları büyüledi beni. Şimdi de bu ada, bütün dünyanın çiçeklerini yüklenmiş o dev armut ağacı, bu ince dalgalı deniz de büyülüyor beni. Ben tepeden tırnağa büyülenmiş bir insanım kardeş. Bütün büyülerden bir şey, bir tek bir şey öğrendim ki büyü insandadır. Büyü insanın gözündedir. Büyü insanın kulağında, burnunda, yüreğindedir. Dünyanın en güzel büyücüsü, o sevgiyle dopdolu olan insanın “gözünde, burnunda, yüreğinin kökündedir.”
Sayfa 291 - Yapı Kredi Yayınları
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.