Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aynı çıplak duvarlar, üstleri yatak denkleriyle dolu gardıroplar — bu yataklarda, benim gibi yalnız misafirler yatar. Müsaade edin de yatağı ben indireyim, diyordum onlara. Her evde bir yatağım vardı benim. Evlenince, bütün bu haklarımı bir süre için kaybetmiştim. Ben de evliyken, yalnız arkadaşlarım için yataklar bulundurdum. Biz başka türlü bir aileydik tabii: Ayrı bir misafir yatak odamız vardı. Pek kimseyi yatırmak kısmet olmadı orada. Duvarlarına takvimler asan evlere bir türlü benzeyemedik. Evinizi daireye çevirdiniz bu takvimlerle, diyordum onlara. Bana gülerlerdi: Evi olmayan ukala aydınların bu öfkesine, yuva sahibi cahil insanların rahatlığıyla gülerlerdi. Bir yandan da beni severler ya da acırlardı bana. Benim için, oturma odasındaki sobayı sabaha kadar yakarlardı. İnsan yer yatağından kolunu uzattı mı hemen halıyla karşılaşır albayım. Sabahları, kimseyi uyandırmadan sessizce yola koyulurdum; gezici din adamları gibi. Yalnızlığın dinini yayıyordum. (Başarılı olduğum söylenemezdi.) Ben tanrı misafiriyim; kendisinin çok selamı var sizlere. (Gülerlerdi.) Bu akşam da size yolladı beni. (Birbirlerine bakarak, gene bir şeye canı sıkılmış bunun, derlerdi içlerinden.) Yukarıdakilerin biraz canı sıkılıyor da, sen git biraz dolaş dediler bana. (İşimiz Allaha kalmıştı.) Benim hüzünlü görünüşüme saygı duyarlardı, benim için bir şeyler yapmak isterlerdi. Sana da birini bulsak Hikmet, bu bitip tükenmez dolaşmalarının bir sonu gelse. (Geldi.)
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.