ne o küller içinde debelenen Ermeniler,
ne dehşetin şarhoşluğunu üzerinden atamamış
gözlerinde acı ve şaşkınlık okunan yetimler,
ne kayıplarının acısıyla kıvranan dullar,
ne de kolu bacağı kesilenlerin kanlı sancılı yaraları...
bunların hiçbiri yetmez o cehennem günlerinde adana'da yaşananların karanlık ve gerçek derinliğini tam olarak kavramamıza...