Geçmiş öğle sonralarında çökelir, zaman orada hissedilir bir şekilde yavaşlar, köşelerde uykuya dalar, ince storlardan süzülen ışığın karşısında gözlerini kedi gibi kırpıştırır. Bir şeyi hatırladığımızda hep öğle sonrasıdır, veya en azından bende öyledir. Her şeye ışık düşer. Fotoğrafçılardan öğle sonrası ışığının pozlama için en uygun ışık olduğunu biliyorum. Sabah ışığı hâlâ genç ve keskindir. Öğle sonrası ışığı yaşlı, yorgun ve yavaştır. Dünyanın ve insanın gerçek hayatı birkaç öğle sonrasıyla –dünyanın öğle sonrası olan birkaç öğle sonrasının ışığıyla– anlatılabilir.