Türk sineması Kürtlüğün üretildiği ve Türkiye'nin batısına sunulduğu bir tür fabrikadır. Türklüğün toplumsal bilinçdışının fantazmatik fabrikası olarak Türk sinemasının Kürtlük kurguları aynı zamanda Türklüğün kendini nasıl gördüğünü de gösteriyor. "Doğu" hammaddesine ilgisini her daim sürdürmüş olan bu fabrikada üretilen Kürtlük her türlü anormalliğin cisimleşmiş bedenidir. Buna karşın Türkiye'nin batısı ve Türklük, normalliğin ve normatif olanın saydam, yüce temsilcisidir. Bu hayal, arzu ve fantazi fabrikasında Kürtler, Türklük açısından kılıktan kılığa sokulabilecek bir haz nesnesidir.