Böylesi sessiz gecelerde iki insan, onları hiç kimsenin görmediği, işitmediği yollarda birlikte yürüyorsa, evlerin karanlık gölgeleri sözcüklerinin üstüne çöküyor ve sesler hiçbir yansı bırakmadan sessizlikte dağılıyorsa, o zaman sanki kendi kendileriyle konuşurmuşçasına güvende hissederler. O zaman, günün renkli koşuşturması içinde sesini duyuramadan dibe çöken ve ancak akşamın sessizliğiyle yumuşak bir salınım kazanan derinlerdeki düşünceler uyanır ve neredeyse elinizde olmadan sözcüklere dönüşürler.