Gönderi

Emperyalizm, batının yüce değerleri, uygarlığının insancıllığı ve ortaya attığı sloganlara gerçek anlamda inandığı şeklindeki her türlü iddiasının fiilî olarak yalanlanması idi... Onun kapkara gerçeği, aslında gözlerinin kamaşması neticesinde düştükleri şaşkınlıktan kurtarıp bu sahte bencilliğe gırtlaklarına kadar gömülmüş “insanî vicdani" itibari ile aşağılara yuvarlanmış uygarlığın gerçek yüzünü görmelerini sağlayacak şekilde uyandırabilmeli ve terk ettikleri tarihlerindeki o şerefli tablolarına dönmeleri gerekirdi. Böylelikle İslâmî fetih hareketi ile Haçlı emperyalizmini karşılaştırabileceklerdi. Çünkü bu Haçlı emperyalizminin daha önceden de değindiğimiz gibi gerçek yüzü saklı tutuluyordu. Bu karşılaştırma ile Rabbanî ümmet, Rabbanî yöntem, Rabbanî ahlâk ile tenleri beyaz, elbiseleri temiz, sözleri güzel, bilgileri üstün olsa dahi şeytanî yöntemler arasındaki farkı öğreneceklerdi. Emperyalizm bütün karanlıkları ve bütün zalimlikleri ile gözleri kamaşmış ümmeti gafletinden uyandıramıyor, ümmeti içinde bulunduğu Tih'ten çıkaramıyor ve ona bu sahte uygarlığın kötülüklerini açıkça gösteremiyor ise; aynı ümmetin batı "ahlâkiyat”ını edebiyatlarında çokça sözünü ettikleri yüksek değerlere gerçek bir imandan kaynaklanan, gerçek bir ahlâkiyat olmadığını aksine bu ahlaka sahip kimselere sağladığı menfaat kadarı ile gerekleri yerine getirilen fakat menfaatleri ile çatıştığı vakit eriyip giden faydacı (pragmatist) bir ahlâktan ibaret olduğunu öncelikle fark edemediler... Çünkü (onlara göre) fayda menfaate bağlıdır. İnsanlığın düzelmesi ile ya da insanın ıslah edilmesi ile hiçbir ilişkisi yoktur...
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.