Sarafand'da sorgulama odasında diye hatırlıyordu Beşir, "Bir sandalye, bir masa ve masanın üzerinde şabbah vardı. Başlığı başına geçirirdin ve dayak başlardı. Ellerime vurur, başlıkla boğarlardı. Başka zamanlarda ellerimi ve bacaklarımı zincirleyip gözlerimi bağlar ve köpekleri salarlardı. Köpekler üstüme atlar ve beni duvara yapıştırırdı. Nefeslerini ensemde hissederdim. "