Küvetimin kenarında pencereden esip gelmiş solgun bir yaprak adı aklıma gelmeyen bir ağacın yaprağı duruyor ona bakıyorum damarlarını okuyorum karşısında ürperdiğimiz ama onsuz hiçbir güzelliğin olamayacağı o tuhaf faniliği soluyorum. güzelliğin ve ölümün hazzın ve faniliğin birbirine bu kadar muhtaç bu kadar bağlı olması ne harika! duyusal bir şey gibi derinden hissediyorum doğa ile aklın etrafında ve içimdeki sınırını.
Sayfa 91