Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
“…insanlar hakkında başka zaman olsa hiç duyamayacağım hikayeler duydum, daha önce göremediğim bağlantıları gördüm, kendimi bir bağlamanın parçası gibi hissediyordum.” Mutsuzluk için illa büyük sorunlar mı gerekli, rutinler hayatımızı tekdüzeleştirir mi? Bu sorunların etrafında şekillenen bir roman Postane Günlükleri. Ya da kitabı bitireli zihnimde bu sorular dolaşıyor. Tabii biraz daha kişisel varyasyonları. Kısaca kurgudan da bahsedeyim. Anlatıcı Ellinor’un görüştüğü bir ailesi, mutlu bir birlikteliği, iyi de bir işi. Maslow piramidini tamamlamış bir yetişkin diyebiliriz. Ancak bir şeylerin eksikliğinin farkında, bir gün günlüğünü buluyor ve yazdığı şeylerin önemsizliğini görüyor. Pekala başka birinin hayatı da olabilirdi. Metin hayatında fark yaratamamasını sorgulamasının izleğinde ilerliyor. Ellinor iletişim uzmanı ve Norveç’te postane işçilerine dayatılan 3 nolu posta direktifinin yürürlüğe girmemesi için kamuoyu yaratmada işçi sendikasıyla çalışmaya başlıyor. Onların hikayelerini öğrendikçe Ellinor da değişiyor, bir bağlamın parçası olduğunu hissediyor. Norveç edebiyatının öne çıkan seslerinden Vigdis Hjorth, dilimize çevrilen ikinci kitabı Postane Günlükleri. Miras’ı okumamıştım, bu kitabı okurken sipariş verdim. Tavsiyemdir göstergesi alabiliriz bunu :)
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023331 okunma
·
656 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.