Yanından geçerken bizi cezbeden her kitaba panayıra gelen çocuklar gibi el atıp okursak, o zaman bu tersine bir çaba, yani yol çizgimizi yüzeye dönüştürme çabası olur. Bundan sonra zikzaklar çizeriz, oradan oraya amaçsızca koşturup dururuz ve kitabın bizde bıraktığı cılız tortularla hedefe ulaşamayız. O halde özümüze uygun, yaşam zemininde uygulanabilir bir etkin kitap seçkisi yapmalı, okuma ediminin de bir kriteri, adabı, düsturu olmalı. Öyle değil mi