Kalbimin çatışması var
Kalbimin derinliklerinde
Bir taraf diyor ki bırak o yârı
Bir taraf diyor ki bırakma..
Kalbim ufacık bir gümüş bir kap gibi duruyor avcunun için de o yârin
Hayat verenin kendi elleri oldugunu unutsa,
bir çırpıda öldürüp atacak beni
sonsuz derin karanlıklara.
Öyle işte çok sevdim , ve hala daha seviyorum
Onu gördüğüm de, birden kararıyor gözlerim
kalbim benim olmaktan çıkıp
O yârin meskenine zuhûr ediyor.
Birden aydınlaşıyor ruhum , kalbim
Sanki vahyin, nuru vuruyor gönlümün derinliklerin de , onu görünce
Apaydın bir huzur kaplıyor
sersem ve bi'tap olan gönlüme..
Öyle işte çok seviyorum..
Okulun yolları geliyor
hiç düşünmeyi bırakmayan aklıma
Kalbimin tüm gözleri ona hasret ve ram olmuş şekilde bekliyor..
Adeta leylanın gönlüyle hemhâl olan Mecnun gibi..
Ama gelmiyor....
Sonra birden giriyor
kalbimin odalarına girdiği gibi kantinin içerisine..
Gezdiği her nokta , oturduğu her masa, baktığı her nesne anlam buluyor onun fiilleriyle..
Oturuyor bir tarafa , tüm sevmelere , tüm sevdalara inat , oracıkta oturuyor..
Ve ben yine seviyorum onu... Kalbimin en derinlerin de..
Uçsuz bucaksız ,Keşfedilmeyen gönül suyum..
Sonra birden bakıyor..
İçimin derinliklerine işleyen bıçak gibi bakışlarıyla..
Ve inan ben hala onu seviyorum...
Sonra birden aklıma bir şiirin dizeleri geliyor..
Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum...
Amaaa o herşeye rağmen kalkıp , süzülüp gidiyor
gönlümün derinliklerinden ve hiç gelmiyor..
Ama ben yine seviyorum..
Gitmek istiyorum diyordu hep uzak ülkelere
Gerek yoktu aslında bir ülkeye
Sadece bir ülke vardı ona gönlümde
En uzak diyarları var ederdi gönlünde..
Ama o anlamadı..
ama yine sevdim gönlümün derinliklerin de..