“Hayvan, amacına varmış duruyor, insan gayesini hala aramakla meşgul.” der Ahmet Haşim.
Öyle anlıyoruz ki Haşim’e göre, insanın ideal bir hedefe ulaşması artık çok güçtür. Onun bu düşüncesinin sebebi toplumsal dinamiklerde yatar. Nitekim ona göre toplum (yaşadığı milleti kasteder) batılalaşma yönünde birtakım eksikliklere sahiptir.
Makinalar, giyimler, kozmetikler, özenmeler vs. kültürel güzellikleri ortadan kaldırmıştır. Örneğin: eski aristokrat yeni sosyete kadınlar kürklerde boğuluyor, böylece kendilerine has olan zarifliklerden uzaklaşıyorlardı. Makyajlar neredeyse her kadını aynı yapmıştı.
Hicivler sadece kadın üzerinden ele alınmaz. Buna toplumun çeşitli normları da dahil edilir. Mesela batılılaşmadan önce toplumun kendine has bir saati varken, şimdi gecenin gündüzden ayırt edilemediği düzensiz bir yaşam söz konusu olmuştur.
Toparlayalım; Ahmet Haşim bu eserde toplumun batılaşma uğruna feda ettiklerini kendine has üslubuyla ele alır. Bunu yaparken de “bize göre” diyerek kinayeli bir yaklaşımı ihmal etmez. Zihinde kalın.