Gönderi

1552 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Monte Cristo Kontunun neden bir sürü insanın en sevdiği kitap olduğunu şimdi anlıyorum. Bin küsür sayfa su gibi akıyor. Sanki kitap okumuyor da film izliyorsunuz, hem de öylesine heyecan verici bir film ki bir saniyeliğine gözünüzü kırpmaktan korkuyorsunuz, hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorsunuz. Karakterler öylesine canlıydı ki ellerimi uzatsam dokunabilirdim. Öylesine iyi yazılmışlardı ki... Tasvirler ise aman Allah'ım. İnsan böylesine iyi yazılmış bir kitabı okumaktan insan öylesine keyif alıyor ki. Hala hepsini görür gibiyim: Mavi ipeklere sarınmış Yunan güzeli Haydee, nargile ve son kalite puro dumanı, insanı başka alemlere götüren haşhaş, başka memleketlerden balıkların taşındığı ve yenilmek için sunulduğu sofra, Kontun her daim sade ancak şık kıyafetleri, localardan izlenen operalar, engin deniz, Marsilya'daki Katalan balıkçılar, İtalya'daki festivaller, balolar, danslar ve daha nicesi... Bunlar karşısında bir de karanlık taraf var: dipsiz uçurumlar, idam meydanları, hücreler, kitap okuyan haydutlar, boğularak ölen denizciler, hileli iflaslar, intiharlar, zehirlenmeler, cinayetler, ölüm, ölüm ve ölüm. Öyle çok cinayet var ki kitapta... Dostoyevski okuyup yüzlerce sayfada bir cinayeti anca sindirmeye alışmış ben için bu durum baş döndürücüydü. Olay örgüsü oldukça karmaşık olmasına ve birçok insanı barındırmasına rağmen hepsi bu zekice yazımda bir yerde birleşiyor. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Ana karakterimiz Monte Cristo Kontu ise kaderin bir görevlisi ya da meleği gibi bu düğümleri yeri geldiğinde çözüyor, yeri geldiğinde kaderin ağlarını birleştiriyor. "Karma"nın görevini üstleniyor anlayacağınız, düşmanlarının hayatlarını yerle bir etmesi için düşmanlarının yaptıkları binbir hilenin üzerindeki tülü kaldırması yetiyor. Monte Cristo'ya hayran olduğumu söylemeliyim. Zeki oldukça zeki biri, ve onu ayrı kılan zekasının kibarlaşmış olması. Kendini o denli geliştirmiş ki... Aslına bakarsanız o benim olmak istediğim kişi, varmak istediğim nokta. Tam bir centilmen, birçok dili akıcılıkla konuşuyor, sanat hakkında müthiş bir bilgisi bulunuyor hakeza müzik, duygularını kontrol etmeyi biliyor, her ne kadar inkar etse de korunaklı göğsünün altında atan bir kalbi bulunuyor, her daim iyi giyiniyor, rikkatle yapılmış planlarını ise ustalıkla gerçekleştiriyor. Bilgili olmadığı bir konu düşünemiyorum. Hem de inançlı biri, bir rahip kadar bilgili. (Personalarından biri rahip zaten.) Monte Cristo Kontu öyle iyi bir karakterdi ki o mu olmak istediğimi yoksa onunla olmak mı istediğimi şaşırıyordum. Kitap siyasi suçtan haksız yere tutuklanan ana karakterimizle başlıyor. Dumas, siyasi arka planı çok iyi vermişti ve bir siyaset bilimi öğrencisi yani Fransız devrimini ve ardından gelen Napoleon dönemini ezbere bilen biri olarak bunları kurgunun arka planında görmek oldukça keyifliydi. Kral yanlıları ve karşılarında Napoleon taraftarları... Karakterlerden biri jakoben hatta. Kitaptaki diğer bir ilginç nokta ana karakterlerden Haydee'nin Tepedelenli Ali Paşa'nın kızı olması ve Ali Paşa'nın isyanına kitapta oldukça geniş yer verilmesi. Bunlarla bağlantılı olarak onu Osmanlı Devletine teslim eden bir Fransız asker ise diğer ana karakterlerimizden... Kitap her ne kadar oryantalist olsa da bu kadar iyi yazılmış olduğu için affediyorum. Bunca farklı karakteri bu kadar gerçekçi yazmış olduğu için de Dumas'ya her daim hayran olacağım. Nasıl bunu yapabildi? Pes doğrusu. Ayrıca Romeo ve Juliet'i bu kitabın sonuyla yeniden yazdığı için ona minnettarım. Yazımı Monte Cristo'nun şu bilgece sözleriyle bitiriyorum. Tanrı insana geleceğini açıklamaya karar vereceği güne kadar tüm insan bilgeliğinin şu iki sözcükte saklı olduğunu hiç unutmayın: Beklemek ve umut etmek!
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202026,1bin okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.