"Evet, manastırdan sürüldüm, çünkü mezarımı kendi ellerimle kazamazdım ve yüreğim yalandan dolandan bunalmıştı. Manastırdan sürüldüm, çünkü cehalete boyun eğen insanların cömertliğinden faydalanmaya gönlüm el vermedi. Uzaklaştırdım, çünkü yoksul fellahların parasıyla yapılan rahat odalarda huzur bulamıyordum. Midem, yetimlerin gözyaşlarıyla pişen ekmeği kaldırmıyordu. Sade bir hayat yaşayan inançlı insanlara altın ve yemek karşılığında satılan dualar dudaklarından dökülemiyordu. Manastırdan bir cüzzamlı gibi sürüldüm, çünkü keşişlere konumlarının gerekliliklerini hatırlatmaktan kaçınmadım."