Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Demek anlaşılıyor ki, insan ruhunun hakikatini bilmeyen kimsenin, åhi retin ahvalini basiret üzere bilmesi mümkün değildir. Nitekim insan kendi nefsini bilmeden Allahu Teâlâ'yı bilmesi mümkün değildir. O hålde nefis må rifeti, Allahu Teâlâ'yı ve âhireti bilmenin anahtarıdır. Dinin aslı da, "Allahu Teâlâ'ya, peygamberlerine ve âhiret gününe inanmaktır." Bu sebeple nefis mârifetini öne aldık. Bununla beraber izin olmadığı için nefsin sırrı olan hållerini, vasıflarını ve aslını anlatmadık. Çünkü halkın anlayışı bunu kaldıramaz. Allahu Teâlâ'yı ve âhireti tamamıyla bilmek de buna bağlıdır. O hâlde çalış, onu talep ve mücă- hede ile bilmeye azmet. Çünkü onu bir kimseden dinlemeye kalkarsan, dinle- meye takat getiremezsin. Çünkü insanların çoğu, o sıfatları Allahu Teâlâ hak- kında dinlediler ve inanmadılar ve buna takat getiremeyip, "Bu mümkün bir şey değildir." diye inkâr ettiler. Bu Allahu Teâlâ'yı tenzih değil, ta'til (inkår) olur. O hâlde sen Allahu Teâlâ hakkında inanmadığın bir sıfata, insanlar hak- kında nasıl inanırsın. Çünkü Allah'ın o sıfatı hakkında ne Kur'ân'da, ne de hadiste açıklık vardır. Bu sebepten insanlar duyarsa, inkâr ederler. Peygam- berlere: "İnsanlara akıllarının alacağı şekilde söyleyin." buyrulmuştur. Pey- gamberin bâzısına şöyle vahiy nazil olmuştur: "Bizim sıfatlarımızdan insanla rın anlayamayacakları şeyi söyleme. Çünkü onu anlamaya takat getiremezler. Bu defa inkâr edip helâk olurlar".
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.