Gönderi

234 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
Don Kişot tadında; kötülerin entrikaya, iyilerin saflığa doymadığı bir Dumas klasiği. Bir parça zindan ve bol bol entrika artı yeşilçam. Bence Alexandre Dumas budur. Dumas'ı Monte Kristo Kontu'nu ilk okuyuşumdan beri severim, daha erken dönemde Demir Maske'yi okuduğumu da hatırlıyorum ama etkisini hatırlamıyorum. Yeni okuduğum Siyah Lale ile sevgim taçlanmıştı. Bu minik kitap için de şunu söyleyeceğim: En kısa zamanda Hasan Ali Yücel Klasiklerinden okurum inşallah. Çünkü 755 sayfayı 234 sayfada istesen de veremezsin. Ek olarak, klasik okumak zor geliyorsa önce "çocuklar için yazılmış" kitaplardan okunmasını da tavsiye derim. Ben de zaten bu kitapları çocuklara karne hediyesi olarak aldım , öncesinde içine şöyle bir bakmak kaydıyla. Başarılı bir indirgeme olmuş diyeceğim çünkü kesinlikle kötülerin saf kötülüğünü hissettirmiyordu. Bu kadarı çocuklar için kafi. Ama ben merak ettim özellikle Milady, ne biçim bir yaratıksın? Kadınlar aleminin baş şeytanı. Ya da Constance'ın karakteri. Klasiklerin bana en büyük katkısı karakter analizleri oluyor. Bir insanın en derinlerini bildiğimi hiçbir zaman iddia edemem ama okudukça şunu anlıyorum, her insan bir parça "ötekilik" taşıyor içinde. Aynılık. O yüzden özellikle klasiklerdeki bu karakter tahlillerini, insanların iç dünyasını anlamakta faydalı buluyorum. Üç Silahşör 755 sayfada elbetteki daha etkindir ama sanki bu kitap dördüncü silahşör etrafında dönüyor gibi geldi bana. Tam metni okumadan daha fazla yorum yapmak olmaz ama bunu da severek okudum.
Üç Silahşörler
Üç SilahşörlerAlexandre Dumas · Çocuk Gezegeni · 0187 okunma
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.