Gönderi

İran yakın tarihinde hiç olmadığı kadar Türkiye'ye muhtaç duruma geliyor. DAES(?) üzerinden yapılan saldırı dolayısıyla iptal edilen ikinci ziyarette buna bağlı olarak bazı önemli anlaşmalar da yapılacaktı. Ancak önceki sürece bir bakalım. İsrail'in Suriye üzerinden İran'a karşı operasyonlarına uzun süredir göz yuman ve onca hava saldırısına karşı HSS'leri aktif hale getirmeyerek İsrail'e (Lazkiye/Tartus'un güvenliğine karşılık) alan açan Rusya ile İran'ın ilişkileri de bir süredir çatlak vermeye başladı. Bugüne kadar özellikle Suriye'de Rusya'nın askeri desteği ile ilerleyen İran, Rusya'nın Ukrayna/Nato savaşı nedeniyle artık bu desteği alamıyor. ABD/İsrail'in hedefi, Yıllardır tüm Ortadoğu'da kendi çıkarları (sunni katliamı/iç savaş/kaos) için yol verdiği İran'ı: IMEC(Hind-İsrail Baharat Yolu) ve EastMed projelerinin güvenliği nedeniyle bulunduğu tüm arazilerden tasfiye etmek, Bunu da, PYD üzerinden/ile yaparak final sahnesinde tüm araziyi PYD, kısacası İsrail'e bırakmaktır. Kendine biçilen rollerin (tüm taraflarda) sonuna geldiğini, kısacası ipinin çekildiğini anlayan İran, Bu sebeple önce ebedi düşmanı olan Suudi Arabistan/BAE ile masaya oturmak zorunda kaldı. Yapılan görüşmede Körfez liginin bizzat içinde bulunduğu IMEC projesinin güvenliğini garanti etmiş olsa da, İsrail buna ikna olmadı. Hülasa, gelmiş olduğumuz süreçte (en başta söylediğim gibi), On yıllardır PKK/FETÖ/Hizbullah üzerinden Türkiye'ye onlarca operasyon çeken İran, artık Türkiye'ye muhtaç duruma geldi. Hatta bunun farkında olarak, uzun süredir şiddetle karşı çıktığı Zengezur Koridoruna (Türkiye ve Azerbaycan ile yakınlaşmak adına) Ekim 2023 tarihinde onay da vermiştir. ABD, İran planında İsrail kadar fevri olmasa da, İsrail tarafından hedeflenen Ortadoğu savaşındaki yüksek çıkarları nedeniyle pek ses çıkarmıyor. Yani zannedildiği üzere ABD savaşın bölgeye yayılmasına karşı falan değil. Sadece seçim/kamuoyu sebebiyle bunu zamana yaymak istiyor -ki- bu süreçte (değişmeli dediği) İsrail'in içindeki aşırıcıları dizginleyemediği de bir gerçek. Nihai olarak Türkiye'ye gelecek olursak; Yıllardır değişmeyen İran politikası üç aşağı beş yukarı bellidir. Kendisine karşı yapılan tüm operasyonların farkında olan Türk Devleti, bugüne kadar İran'ı yüksek aklı selim ile hep idare etmiştir. Gelinen bu nokta da Türkiye başta kendi güvenliği için İran'ın düşmesine (elinden geldiği ölçüde) müsade etmeyecektir. Bu nedenle yakın zamanda Türkiye-İran ilişkilerinin (geçici/mecburi olarak) yükselişe geçtiğini görebiliriz.
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.