"Doktorla konuştun mu, abla?"
"Evet, konuştum. Neden yemeği-"
Yonğhe sözünü kesti.
"İç organlarımın tamamen iflas ettiğini söylüyor, değil mi?"
Nutku tutulmuştu. Yonğhe'nin cılız yüzü onun yüzüne doğru yaklaştı.
"Ben artık bir hayvan değilim, abla."
...
"Yemek falan yemesem de olur. Yaşayabilirim. Sadece güneş ışığı yeterli."
"Ne saçmalıyorsun sen? Gerçekten ağaç olduğunu mu düşünüyorsun? Bitki nasıl olur da konuşur? Nasıl düşünür?"
Yonğhe'nin gözleri parıldadı. Gizemli gülüşü yüzünü muazzam bir şekilde aydınlattı.
"Abla, doğru söylüyorsun... Yakında sözler de düşünceler de, hepsi kaybolacak. Çok yakında."
Yonğhe kahkaha attı ve sonra hızlı hızlı soludu.
"Gerçekten çok yakında. Birazcık bekle, abla."