İzed’in1adıyla. [1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl bo yunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve ves veselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3] Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen2insanlar bu din
de şüpheye düşsünler ve dinden uzaklaşsınlar diye, Mısır’da ika met eden lanetli Yunan İskender’i aldatarak yoldan çıkardı. İsken der’i beraberinde ağır zulümler, yıkıcı savaşlar ve şiddetli işkence leriyle birlikte İranşehr’e3gönderdi. [4] O İranlı hükümdarlan, yö netim makamlarındaki bütün idarecileri ve değerli kişileri öldür dü. Sarayı ve hükümdarlık makamını yerle bir etti. [5] Bütün bun larla yetinmeyerek özel süslemeli sığır derilerinin üstüne altın su- yuyla çok güzel bir biçimde yazılmış ve Pâbekân4hükümetinin yö netim merkezi İstahr5 şehrinde, Dijnibişt6 adındaki resmi devlet
1 İzed: Farsçada “tann” anlamında kullanılan isimlerden biri.
2 Ehrimen: Kötü akıl, şeytan; evrendeki bütün kötülüklerin, olumsuzluk,
anlaşmazlık, kavga, karanlık, bilgisizlik ve zulmün kaynağı odur.
3 îranşehr: İran ülkesi, İran toprakları, Henires.
4 Erdeşîr-i Pâbekân (Bâbekân): Eşkânîlerden sonra Sasaniler devletim ku
ran ve ilk hükümdarı olan Sâsân oğlu Bâbek’in oğlu Erdeşîr-i Bâbekân
(<*>224-241), l. Erdeşîr.
s İstahr:İlkinsanvehükümdarKeyûmers’inkurduğuşehir.
6 Dijnibişt: Yazma eserler ve belgelerin arşivlendiği bir kale yapısı. Resmi
belgelerin yanı sıra büyük Avesta’nın bir nüshası da o orada korunurdu. 75
arşivinde özel bir bölümde son derece özenle korunan kutsal Avesta nüshasını ve Zend’i7ele geçirdi. [6] Bu lanet olası, düzen baz, kötü, yıkıcı, Mısır’da oturan Yunan İskender onları getirtti ve yaktı. [7] O destûrlar, dâverler, hîrbedler, mûbedler,8din adamları ve İranşehr’in bilginlerinin çoğunu öldürdü. İranşehr’in bilgeleri, reisleri ve önde gelen kişileri arasına kin ve nefret tohumları saçtı, onları anlaşmazlıklara düşürdü. Daha sonra da kendisi öldü ve ce henneme gitti. [8] Onun ardından İranşehr büyükleri arasında kavgalar ve savaşlar başladı. Artık onların hükümdarları, dihkânla- rı,9kumandanları ve dinsel uyarıcıları yoktu. [9] Yezdân konusun da şüpheye düşmeye başladılar. Dünyaya birbirinden çok farklı ve çeşitli inanışlar, dinler, şüpheler, görüş ayrılıkları yayılmaya başla dı. [10] Kutlu Âzerbâd Mihrespendân’ın10-ruhu şad olsun- dün yaya gelişine dek durum böyle devam etti. Dînkerd’e1göre, dinsel inanışının sağlamlığını sınamak amacıyla Âzerbâd Mihrespen- dân’ın göğsünün üzerine eritilmiş çinko dökülmüştür. [11] Başka dinler ve inanışlara bağlı bazı kişiler üzerinde de benzeri birtakım
7 Zend: Avesta metinlerinin daha iyi anlaşılması amacıyla Sasaniler döne minde yazılmış önemli bir tefsir.
8 Destur: Zerdüşt inanırlarının önderi, ateşkedelerde hizmette bulunan yüksek rütbeli din adamı.
Hirbed: Öğretmen, din önderi. Eski İran’da din önderleri ve tapınaklarda görevli mûbedler aynı zamanda öğretmen olarak da görev yaparlardı. Mûbed: Zerdüşt din önderleri ve din adamları.
9 Dihkân: Köy sahibi, toprak sahibi, çiftçi, köylü.
10 Âzerbâd Mihrespendân: Sasaniler döneminin en büyük mûbedlerinden.
Bazı Arap yazarlar onu Zerdüşt-i sânî “İkinci Zerdüşt” unvanıyla tanıtır.
11 İran tarihi ve efsaneleri konusunda mûbedlerin yazdığı eserlere dayanan çok değerli bilgilere yer veren ve bir Zerdüşt ansiklopedisi niteliğinde
olan Dînkerd III. [IX.] yüzyılda yazılmış önemli kaynaklardan biridir. 76
ARDÂVÎRÂFNÂME
sınamalar yapıldı, yargılamalarda bulunuldu ve “kararlar verildi. Ancak din yine şüphelerle dopdoluydu ve insanlar yine tereddüt içindeydiler. [12] Başka birtakım din adamları ve muğlar12da vardı. [13] Onların bir kısmı da korku ve üzüntülere boğulmuş bir hal deydiler. [14] Onlar kutlu Âzerfernbağ ateşkedesinde13din adam ları ve ileri gelenlerden bir kurul toplanmasını istediler. [ıs] Bu ko nuda birbirinden çok farklı, çeşit çeşit düşünceler ve görüşler orta ya çıktı: Bu duruma bir çare bulunmalı. Bizden biri gitmeli ve me tafizik evrenden, tanrıdan, kutsallardan bize ışık tutacak birtakım kutsal bilgiler getirmeli. Bu dünyada ve bu zamanda yaşayan in sanlar iyice bilmeliler ki, bizim yaptığımız bu ibadetler, yalvarışlar ve yakanşlar yüce makamlarda kabul ediliyor mu? Yerine varıyor mu? Yezişne, draona, âferîngân,14dualarımız, abdestlerimiz, arın malarımız tanrıya erişmekte mi? Bütün bunlar ölümden sonra ruhlarımızın feryatlarını duyup yardımlarına yetişebilecekler mi? Yoksa bize yararı olmadan, karşılıksız olarak ortada mı kalacaklar?
[16] Daha sonra destûrlar ve diğer din adamlarının da kararlarıyla ve onların önderliklerinde insanlar Âzerfernbağ ateşkedesine top lantıya çağırıldı. [17] Bütün bu insanlar arasından tanrı ve din ko
12 Muğ: Ateşe tapan, Zerdüşt inanırlarından bir grup, Zerdüşt dini önderi. 13 Âzerfernbağ ateşkedesi: Eski İran’ın son derece kutsanan en büyük ateşke-
delerden biri. Din adamlarına özgü olup daha çok sönüklüğüyle ünlüdür. 14 Yeziş (Yezişne): Genel olarak “adak, kurban sunma, övgü” karşılıklarında
bir ibadet terimidir.
Draona (Dron): Zerdüşt ayinlerinde hazır bulundurulan bir sofra ve ek mek türünde bir yiyeceğin adı. Buğday unundan yapılan bu ekmek dün yayı sembolize eder.
Âferîngân: Zerdüşt inanırlarının yıl boyunca değişik günlerde tanrıya yö nelerek yaptıkları dualar, yakarışlar, ibadetler ve namazların genel adı.
77
nusunda şüpheleri diğerlerine oranla çok daha az olan yedi kişi se çilerek ayrıldı. [18] Bunların düşünceleri, sözleri ve davranışları da ha güzel ve daha doğruydu. Dediler ki: “Sizler birlikte oturun, ken di aranızda bu iş için en uygun olanı, hataları ve günahları daha az ve daha iyi adlı olan birini seçin.” [19] Daha sonra o yedi adam ora da kendilerine verilen görevi yerine getirmek üzere oturdular. Ye di kişiden üç kişiyi, üç kişi arasından da Ardâvîrâf adlı tek bir kişiyi seçtiler; ki o, Veh Şâpûr adıyla da bilinir.15 [20] Ardâvîrâf arkadaş larının kendisini seçtikleri sözünü duyduğunda ayağa kalktı, elini göğsüne koydu: “Eğer uygun görürseniz, benim isteğim olmadan bana meng16içirmeyin ve eğer sizce de uygunsa, dinsel bağlılığımı sınamak için ok çekin.”17dedi. “Eğer ok benim adıma çıkarsa, o za man ben gönül rahatlığıyla o kutsallar ve kötüler diyarına gideyim, bu mesajı dosdoğru olarak iletip ardından da alacağım cevapları yanlışsız olarak sizlere ulaştırayım.” [21] Sonra Mezdiyesnâ inanır ları ver18okunu getirdiler. [22] İlk olarak “iyi düşünce’yi, İkincisin de “iyi söz’u ve üçüncü olarak “iyi davranış”ı sınamak için ok çek tiler. Her defasında ok Ardâvîrâf adına çıktı.
Sayfa 78