Okuduğum en garip, bir o kadar da güzel kitaplardan biriydi. Michael K, hayatı boyunca dış görünüşünden dolayı hər görülmüş, annesi tarafından dahi dışlanmış biri. Annesi ile başından geçen olaylar, Michael'ın özgürlüğüne düşkün biriyken bir zaman tutulduğu ve tüm ihtiyaçları karşılanmasına rağmen özgürlüğünün elinden alındığı bir kampta yaşadıkları... Özgür ve sadece doğanın ona sunduğu şeylerle, en çok da balkabağı ile hayatta kalan biri o... Doğadan beslendikleri dışında bir şey yiyemeyen ama yine de özgür, hem de hiç olmadığı kadar. "Belki de yalnızca özgürlüğün ekmeğini yiyordu o."
Özgürlüğün tadını sıcak bir yatağa, bir kap yemeğe, dışarıdan gelen tehlikelere karşı sunulan güvenliğe tercih eden... İyi ki okudum dediğim kitaplardan, gözlerimin yer yer dolduğu, beni derin düşüncelere sürükleyen nadide eser "Bizim dünyamızda değil o, tümüyle kendine ait bir dünyada yaşıyor."