“Kadınla erkeğin vücudu aşk ile birleştiği zaman bundan bir vaat, bir umut doğar. Bu, bazan o kadar derinde, ta hücrelerin içerisinde gömülüdür ki; düşünceyle dahi kavranamaz. Bu keskin ve kesin vaat bir çocuktur; yer sarsıntısı ve şimşekten doğacak bir çocuk. Her iki vücut birbirine karşı bu görevi yüklenir. Ama bunlardan biri bu vaadini hiçbir zaman yerine getiremeyeceğini kesin olarak biliyorsa... İşte bütün boşluk buradadır. Her şey bir rol, bir bahane, bir yalan, derin bir lüzumsuzluk ve manasızlıktan ibaret kalır.”