Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ashabı kehf
As- hab-ı Kehf vakası iki temel hikmete dayanıyor- du. Bunlardan biri, Allah’ın iman edip salih amel- ler işleyenleri galip kılacağıyla ilgili va’diydi. Bu, ilk insan Hz. Âdem’den beri süregelen bir va’ddi ve Cenab-ı Allah (c.c.), bu va’dini sürekli yeni- lemiştir. Ashab-ı Kehf de, içinde bulundukları toplumdaki şirk ve zulümle birlikte mü’minlere yapılan işkencelerden duydukları ızdırap ile bu va’de inanmışlık içinde onun ne zaman gerçekle- şeceği konusunda samimi duygular taşıyorlardı. İkincisi ise, yukarıda 9’uncu notta ifade edildiği gibi, Hıristiyanlık Roma’da hakim olduktan son- ra halk arasında Âhiret’e iman konusunda şüp- heler başgöstermişti ve bu konuda büyük tartış- malar yaşanıyordu. Allah (c.c.), Kendi yolunda sahip oldukları mevki ve makamı terkederek, İmparator’un ve bütün halkın önünde Tevhid’i haykıran bu yiğit gençleri Tevhid’in hakimiyeti ve Âhiret’in şüphe taşımayan bir gerçek olduğunu ispat konusunda çok önemli bir âyeti olarak is- tihdam buyurdu. Onlar, bu iki vazifeyi, misyonu yerine getirdikten sonra da ruhlarını kabzetti
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.