Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Toplumsal Bir Gerçekçilik
Mesele şu: Önce hikaye yazmaya karar verip, sonra memlekete bakmayacağız. Önce memlekete bakacağız, o bize hangi konuyu, nasıl işleyeceğimizi gösterecek. Başlangıçta hikaye fikri değil, memleket fikri var. Memleket, hikayecinin kaprisine bağlı yardımcı bir öge değil. Tersine, o gerçekten var olan, etkileyen, yaratıcı ortam! (...) İşte burada fikir disiplini dediğimiz şey, işe karışıyor. Neymiş o: Memleketimizi içinden. 'socialement' göreceğiz: toplumsal kuvvetleri, tarih alanında gelişmesini, ilişki ve çatışmalarını bileceğiz. Bu bilginin ışığında, toplumsal gelişmenin bilimsel çözümlenişi genel anlamıyla özümüzü; özel anlamıyla, onun devamlı olarak değişen ve yenileşen konularını, ardı ardına getirecek. Arkasından bu konuların estetik dökümü geliyor. Sanatçının zanaat ustalığı, burada işte. Konularını 'image'ler halinde, estetik senteze katabilmesinde! Hem de başarılı bir senteze. Ancak bu kapılar, bizi çıkmazdan çıkarır.
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.