Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Evet bu zamandaki siyaset, kalpleri ifsad edip asabî ruhları azap içinde bırakır. Selâmet-i kalp ve istirahat-i ruh isteyen adam, siyaseti bırakmalı. Evet, şimdi küre-i arzda herkes ya kalben ya ruhen ya aklen ya bedenen gelen musibetten hissedarlıktan azap çekiyor, perişandır. Bilhassa ehl-i dalalet ve ehl-i gaflet, merhamet-i umumiye-i İlahiyeden ve hikmet-i tamme-i Sübhaniyeden habersiz olduğundan, nev-i beşere rikkat-i cinsiye, alâkadarlık cihetiyle kendi eleminden başka nev-i beşerin şimdiki elîm ve dehşetli elemleriyle dahi müteellim olup azap çekiyor. Çünkü lüzumsuz ve malayani bir surette vazife-i hakikiyelerini ve elzem işlerini bırakıp âfakî ve siyasî boğuşmalara ve kâinatın hâdiselerini merakla dinleyerek, karışarak ruhlarını sersem, akıllarını geveze etmişler. Zarara razı olana merhamet edilmez manasında اَلرَّاضٖى بِالضَّرَرِ لَا يُنْظَرُ لَهُ kaide-i esasiyesiyle şefkat hakkını ve merhamet liyakatini kendilerinden selbetmişler. Onlara acınmayacak ve şefkat edilmez. Ve lüzumsuz başlarına bela getiriyorlar. Ben tahmin ediyorum ki: Bütün küre-i arzın bu yangınında ve fırtınalarında, selâmet-i kalbini ve istirahat-i ruhunu muhafaza eden ve kurtaran, bu memlekette, Risaletü'n-Nur dairesine sadakatle girenlerdir. Çünkü onlar, Risaletü'n-Nur'dan aldıkları iman-ı tahkikî derslerinin nuruyla ve gözüyle, her şeyde rahmet-i İlahiyenin izini, özünü, yüzünü görüp her şeyde kemal-i hikmetini, cemal-i adaletini müşahede ettiklerinden kemal-i teslimiyet ve rıza ile rububiyet-i İlahiyenin icraatından olan musibetlere karşı teslimiyetle, gülerek karşılıyorlar, rıza gösteriyorlar. Ve merhamet-i İlahiyeden daha ileri şefkatlerini sürmüyorlar ki elem ve azap çeksinler. İşte bu hakikate binaen, değil yalnız hayat-ı uhreviyenin belki dünyadaki hayatın dahi saadet ve lezzetini isteyenler –hadsiz tecrübelerle– Risaletü'n-Nur'un imanî ve Kur'anî derslerinde bulabilir ve buluyorlar.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.