Müstantik Behçet namuslu ve çirkin olduğu için kimseye kendisini sevdirememiş, hakkının çok așağısında müstantiklikte kalmıştı. Paralı ve mevkili adamların bir rezaletini öğrendiği zaman hayatındaki mahrumiyetlerin intikamını almış gibi sevinirdi.
Burhan, Hidayet 'in maskaralıklarını anlattkça, Behçet sevincinden Burhan't öpmek istiyordu. Burhan da, bir ay evvel Hidayet'in yardımıyla hariciyede mümeyyiz olmuştu. O zaman, bir iki gün Hidayet'i sevmişti. Fakat gün geçtikçe 'kendisine iyilik edecek kadar' onun(Hidayet'in) talihli ve kendisinin iyilik görmeye mahkûm olacak kadar talihsiz oluşunu
affedemiyordu. Ve Hidayet'i çekiştirdikçe hariciyedeki mevkii, Hidayet'in lütfu olmaktan çıkıyor, kendi kıymetinin neticesi oluyordu. Gördüğü iyiliğin ıstırabını azaltmak için şimdi,
zehrinin hepsini döktü.