MEDLİ KİROS
Babil Kralı Nabukadnezar, MÖ 586'daki bir dizi fetih savaşları sonucunda Kudüs'ü ele geçirmeyi başardı. Musevi tapınağını ve Yehuda Krallığını yıktıktan sonra o zamanki geleneklere göre, esir aldığı halkı Babil'e gönderdi. Aynı yüzyılda ancak yıllar sonra bu kez Babilliler, o sırada Suriye topraklarına ve hatta daha ötesine kadar uzanmış olan yeni bir imparatorluğun, Pers İmparatorluğu'nun kurucusu Meddi Kiros tarafından alaşağı edildiler. Bu topraklarda yaşayan fethedilmiş halklar arasında bir grupla, fethedenlerin inançlarında bir benzerlik olduğu görüldü. Kiros, Musevilerin İsrail topraklarına geri dönmelerine müsaade etti. Kudüs'teki tapınağın devlet bütçesiyle yapılması için Emir verdi. Tevrat'ta Kiros'a Musevi olmayan başka hiçbir hükümdara gösterilmeyen, ancak birkaç Musevi hükümdara layık görülen ölçüde büyük bir saygı gösterilmiştir. Babil'de ki tutsaklığın ardından yazılmış olan İşaya kitabının son bölümünde şu çarpıcı sözler yer alır: "çobanımdır ve bütün muradını yerine getirecektir, diyen ve Yeruşalim(Kudüs) için: Bina olunacaktır ve mabet için: temelin atılacaktır, diyen Rab benim" Hemen sonraki bölümde ise daha da ileri gidilmektedir; "Önünde milletlere baş eğdirmek... için elini tuttuğu Koreş'e, mesihine, Rab şöyle diyordu...
Sayfa 36Kitabı okudu
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.