Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tren giderek hızlandığında Ferdinand bir köşeye pusmuş, pencereden bakmaya bile cesaret edememişti. Tren hızla ilerlediği için, dışarıdaki her şey, sahip olduğu her şey sanki binlerce parçaya ayrılıyordu, hepsi geçip gidiyordu; tepedeki küçük evi, içindeki resimleri, sofrası, masası, sandalyeleri ve yatağı, karısı ve köpeği, onlarca mutlu günü geçip gidiyor, gözden kayboluyordu. Çoğu zaman parıldayan gözlerle hayran hayran seyrettiği o müthiş doğa da özgürlüğü ve tüm yaşamı gibi dağılıyor, kaybolup gidiyordu. Tüm yaşamı damarlarından akıp gitmiş gibi hissediyordu, sanki artık yalnızca cebinde hışırdayan bu beyaz kağıttan ibaretti, onunla birlikte kaderin kötü işareti tarafından rüzgar gibi sürükleniyordu.
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.