Gönderi

222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Romanın başından sonuna kadar beni kendine çeken bir tarafı var. Yetim bir çocuğu evlatlık alan kaymakam onu kendi öz çocuğundan ayırt etmez. Lakin Yusuf benliğinin derinliğinde o yetimlik duygusunu çıkaramaz. Kendini onlara ait hissetmiyor ve sürekli Kuyucak köyüne hasret çekiyor. Tabi işler ilginçleşiyor, kendi kardeşi gibi büyütülen Muazzez ona vurulmuştur ve Yusuf onu özgürce isteyemiyordur. Hep olaylar onun isteğine göre gerçekleşmiyordur. Spoiler gibi olacak ama Olaylar bir cinayet ile başlar ve bir cinayet ile de biter. Ahmet Oktay in da dediği gibi; Kuyucaklı Yusuf, aradan geçen zamana rağmen aşınmamış. önemini yitirmemiş bir roman olarak görülüyorsa, bu, hiç kuş kusuz taşraya ilk gerçekçi bakış olması kadar yazınsal niteliklerinin yetkinliğinden de gelmektedir. Onu canlı kılan budur. Kuyucaklı Yusuf, erdemleri ve kusurlarıyla, bir yetimin, bir evlatlığın öyküsünden insanlık durumuna yükselmeyi başarmış bir yapıt olarak görünüyor hâlâ. Ve bu gidişle görülmeye devam edecek. Sabahattin Ali'nin Anadolu'nun Batı/Doğu çatışmasında yazılan, Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,3bin okunma
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.