Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ödlek Diyarı ve Yavsak Sürüsü Masalı
Bir varmış bir yokmuş. Masalın yalanı mı olurmuş? Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer senatör iken ulu meclis içinde... Vatan adında mukaddes mi mukaddes, kahırlı mı kahırlı, bağrı süngü takılı, çilesi umman kadar, bereketi gökler kadar olan bir ana varmış. Rivayet bu ya; "ana sütü gibi ter temiz" deyişi ilhamını bu anadan alırmış. Devlet derler adına bir de baba varmış. Elinde altı çivi çakılı haşmetli bir sopa olduğu halde gezer, kaşını daima çatarmış. Millet demişler evlatlarının adına. Boy boy, renk renk, fırka fırka ayrılırmış birbirlerinden. Hepsi anadan kalma bir çile taşırmış. Günlerden bir gün devlet, almış milleti önüne ve "gayrı beni ve sizi yönetmek sizden birine kalmıştır." demiş ve eklemiş; "Geçen gün demokrasi adında az muhterem çok haz veren bir zat geldi ve beni ikna ediverdi... Artık özgür şekilde yaşayacak, kendi reisinizi kendiniz tayin edeceksiniz. Cahil çoksa cahil, ehil çoksa ehil tarafından idare edileceksiniz. Cahil bir kere başa geldi mi ehil olanların köküne kıran girer, bunu da siz hesap edeceksiniz. Hürsünüz! Özgürsünüz! Cumhurun dediği olacak! Lakin baştan anlaşalım. Ahan da bu yasadır! Dinleyin, duymadık demeyin: Sağa bakmak, sola yatmak, çok yazmak, az yatmak, ayran yaymak, inek sağmak, sakal salmak, fötr takmak, soba yakmak, onu yapmak, bunu yapmak zinhar yasak." Milletin gözleri ışıldamış o an. Partiler kurulmuş, olanlar olmuş... Sansür bu ya; ilk zamanlar ne olup bitmiş bilmiyoruz. Sonrasında ise iki mühür bir sandık, gizli attık açık saydık derken devlet 100 yaşına basmış. Eee bir varmış bir yokmuş... Dedik ya kardeşim, masalın yalanı mı olurmuş? Partiler öyle yapar böyle yapar, devletin altı çivili haşmet sopasını milletin kafasına, orasına, burasına zınklatırmış. Millet fırka fırka, zihin zihin bölünmüş parçalara. Hepsini temsil edeyim derken çoğaldıkça çoğalmış parti sayısı. Gel gör ki parti sayısı arttıkça farklı zihin yapısı da artar olmuş. Nihayet bir parti kurmuş hınzır suratlının birisi. "Asmak, kesmek, mancınık kurmak, arsızlıktan mangır vurmak." imiş yegane bildirisi. Aman Allah, evden ocaktan ırak, nerede gördünse tası tarağı bırak! Öyle sibop, öyle zirzop! Herkes devletin sopasına dönmüş yüzünü. Homurdanmalar başlamış... "Yahu neden inmiyor babamızın altı çivili haşmet sopası bu hınzır suratlının yüzüne? Yoksa zeval mi geldi haşmetlinin gücüne?" Aman efendim, yalan demeyin! Masal bu masal... Öylesi kıssa-i acibe, durun da dinleyin! Fırka fırka, zihin zihin bölünse de millet, rakama vursan yarıdan bir tık fazlası aynı hassasiyette mutabık imiş. Bir parti çıkıp "sizi en iyi ben temsil ederim" demiş. Üstelik geçmiş başa! Miralay, piralay, subaşı yahut paşa! Bakmışlar ki bu işte bir gariplik. Millet en büyük hassasiyetine dair ne talep etse, "Dinime imanıma devlet babamızın öyle bir altı çivili haşmet sopası var ki nah bu kadar! Beyhude etmeyin dırdır! Bizden iyisi yok ama daha kötüsü vardır! Kısa kesin, Halep ordaysa arşın burasıdır!" Bir varmış birlik yokmuş. Masalın yalanı mı olurmuş? Bakmışlar olacak gibi değil içlerinden biri aynı kitleyi temsil etmek için parti kurmuş. Öküze öküz, davara davar diye diye çekmiş milletin dikkatini. Seçim vakti yaklaşmış nihayet. Ciddiye alındı ya bizim babayiğit, o dakika tutuşmuş paçası. "Aman efendim" demiş, "öküz değil tosun! Davar değil koç!" Haydi atalım bir kahkaha! 5 tane oyu yok, asarım keserim der hınzır suratlının birisi, dik dursa oyu yüzde elliden çok, ayağını dikenden sakınır bizim pöç lalesi. Neyse... Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve bakana binmiş acayip bir biçimde. Bakmayın efendim, bakmayın! Biner Alimallah, karar da gider seçim de! Aylar ayları kovalamış, günler günleri. Bir olay yaşanmış ki şahit yazmışlar tüm görenleri. Hoş, bizimki de laf! Allah taşa çevirsin görmeyenleri! Bit sürüsü dadanmış el kadar bir bebeğe. Parmaklarından başlamışlar günahsız sabiyi kemirmeye! Millet ayaklanmış, yetmemiş! Dünya ayaklanmış yine yetmemiş! Millet dönmüş ve "bir şey yapmayacak mısın eyy cumhurun reisi, cumhurun reyi?" Elbet cevapsız kalmamış bu sual. Kurulmuş panayır. "Eyyy" demiş, "Sizi gidi bit yavruları, yani y*vşak sürüsü! Siz kan emersiniz, bebek yersiniz, her yere zıplar, her şeyi talan edersiniz! Canımızı sıkmayın! Hııııı, kızıyorum ama!" Millet teskin olmuş oracakta. Lakin durmamış yavşakların reisi. Zavallı bebeğin kalmamış parmakları. İnleyişi sarstıkça semayı, lanet bulutları öbeklenmiş dünyanın üzerine. Devletler çoktan razı gelmiş alçak dünya düzenine. "Niçin durmuyor bu y*vşak sürüsü?" diyerek atılmış milletin içinden birisi. Aldırış etmemiş hiçbirisi. Müslüman bir bebeğin acılar içinde kıvranması umur damarını çatlatmış 57 din kardeşinin. Y*vşak sürüsünü kınamakla iktifa etmiş her birisi. Aylarca sürmüş bu elim manzara. Artık ne kolları ne bacakları kalmış günahsız bebeğin. Boş durmamış 57 devlet. Kınaya kınaya kına tutmuş elleri. Fakat masal bu ya; varmış iyilerin bir gözeteni. Asırlar boyunca dövülen, dayak diyen, öldürülen, sömürülen, insan olarak görülmeyen, fakir mi fakir, yoksul mu yoksul, kâfir mi kâfir bir siyah insanlar ülkesi "yeter ulan" demiş ve utandırmış tüm dünyanın çehresini. O günden bu yana iki renk inmiş devletlerin yüzüne. İbret olmuş bakanlara. Birinin yüzü siyah, diğerlerininki kirden kara. Acaba eren olmuş mu muradına? |
Oğuzhan Âsım Güneş
Oğuzhan Âsım Güneş
··1 alıntı·
6 artı 1'leme
·
10,2bin görüntüleme
Muhammet okurunun profil resmi
Masal bile bir varmış bir yokmuşla başlıyor ,masal kadar realist olamayan bu yavşak sürüsü hep varmış hep var olacaklarını sanıyor. Allahtan ölüm var ,hesap var ,mizan var.
M.Y. okurunun profil resmi
Muhteşem 💯
Çok Bilmiş okurunun profil resmi
Böyle güzel masal daha önce ne duydum ne gördüm ne bildim. 👏🏻📣
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.