"Vay, Behzat Abi, nasılsın?"
"Muhakeme muallakta, mamafih mevcudiyet muazzam."
"Bunu duyduğuma çok sevindim."
"Biteviye bir sükûnet ve ataletten huruç ettik çok şükür. Ruhumuz ebedi hürriyete vasıl oldu, imdi rahatülervahtan girer, ferahfezadan çıkar, gönlümüzce raks ederiz evelallah. Lâkin, o esnada müdafaa-i kaideye azami ihtimam göstermek icap eder. Aksi halde, maazallah, erbab-ı livatanın maskarası oluruz."
"Ne güzel söyledin, Behzat Abi."
"Haydi eyvallah," dedi, dönüp gitti, kalabalığın içinde kayboldu