Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
vatana, millete, milli mücadeleye ihanet edenler; 150likler..
-ön bilgi- - osmanlı devleti 1914 yılında dahil olduğu I. dünya savaşını 1918 yılında mağlup olan devletler arasında yer alarak tamamlar. -osmanlı devleti itilaf devletleri ile 30 ekim 1918de mondros mütarekesini imzalar. -ocak 1919da başlayan paris barış konferansında osmanlı devletinin toprakları itilaf devletlerince pay edilir. -19 mayıs 1919 anadolu coğrafyasında Mustafa Kemal önderliğinde işgallere karşı organize direniş hareketleri başlar. -1919-1922 yılları arasında türk milletinin bir bütün olarak emperyalist ülkelerin ordularına karşı verdiği mücadele devam eder. türk milleti yaşadığı her türlü zorluğa rağmen pes etmez, diz çökmez, teslim olmaz. -türk milletinin verdiği bu mücadele türk milletinin ve onun ordusunun kazandığı başkomutanlık meydan muharebesi ile askeri alanda sona erer. -11 ekim 1922de tbmm hükümetini temsilen ismet inönü itilaf devletleri ile galip sıfatını taşıyan ordu/milletin temsilcisi olarak mudanya ateşkes antlaşmasını imzalar. -1 kasım 1922de saltanat kaldırılır. ---- emperyalist güçlere karşı türk milletinin verdiği milli mücadelenin gittikçe türk milleti lehine dönmesi anadoludaki (özellikle istanbulda bulunan) emperyalist işbirlikçileri gittikçe tedirgin eder. başkomutanlık meydan muharebesinin türk ordularınca kazanılması, itilaf devletlerinin tbmm ordusu ve hükümetini mudanyada galip ordu ve hükümet olarak tanıması ve saltanatın kaldırılması ise bu işbirlikçileri tamamen korku ve endişeye sevk eder. #231670530 zira onlar emperyalist güçlerden sonra sıranın kendilerine geleceğini çok iyi bilmektedirler. işte bu sebepten anadoludaki bu işbirlikçiler daha lozan barış antlaşması imzalanmadan gerek itilaf devletlerinin yardımlarıyla gerekse kendi imkanlarıyla yurtdışına kaçarlar. kimi yunanistana kimi bulgaristana kimi arnavutluka kimi mısıra kimi ingiltereye kimi ıraka kimi suriyeye kimi ürdüne kimi mekkeye kaçar.. #231669846 #231671081 yurtdışına kaçan bu kişilere emperyalist ülkelerden bazıları ilk zamanlar kısa süreli yardıma devam eder devamında da bu kişilere yapılan yardımlar kesilir. #231671231 yurtdışına kaçamayan bu emperyalist işbirlikçiler grubuna dahil olan kişilerden bazıları da balıkesir, istanbul gibi anadoludaki belirli hapishanelerde tutuklu bulunmaktadır. 24 temmuz 1923te itilaf devletleri ile imzalanan lozan barış antlaşmasının imzalanmasından önce lozan barış konferansı'nın 21 kasım 1922den 4 şubat 1923e kadar süren birinci döneminde, türkiye'nin başdelegesi ismet paşaya itilaf devletleri temsilcileri tbmm hükümetinin 1 ağustos 1914 - 20 kasım 1922 tarih aralığını kapsayacak bir genel af ilan etmelerini istediklerini beyan eder. ismet paşa bu isteğe; ''bir kısım tebaanın aftan istisna edileceğini.'' ekleyerek bunu kabul edeceklerini belirtir. ismet paşanın lozandan dönmesinden sonra 21 şubat 1923te yapılan bakanlar kurulu toplantısında bu konu karara bağlanamaz. 24 Temmuz 1923de lozanda imzaladığı barış antlaşmasında, tbmm ülkede, 150 kişi dışında kalmak koşuluyla bir genel af çıkarmayı ve geçmişin yaralarını sarmayı kabul etmiştir. ancak bu 150 kişinin kim olduğu belli değildir. bu süreçte tbmm lozan barış antlaşmasının imzalanmasından ve türkiyenin barışa kavuşmasından sonra 26 Aralık 1923te 391 sayı ile ve bundan dört ay sonra 16 nisan 1924de 487 sayı ile bir genel af yasası daha kabul etmiş lozan barış antlaşmasının, genel af çıkarılmasına ilişkin hükmünü yerine getirmiştir. çıkarılan bu genel aflardan isimleri henüz belli olmasa dahi 150 kişinin yararlanamayacağı da belirtilmiştir; ''lozan barış antlaşmasında kabul edilen bildiri gereğince tbmm 12 ramazan 1342 (16 nisan 1924) tarihinde 487 sayılı genel af yasasını kabul eder. bu yasanın 150liklerle ilgili 3. ve 6. maddeleri şöyledir: «madde 3- lausanne muahedenamesine merbut (bağlı) aff-ı umumi protokolünde istihdaf edilen (amaçlanan) 150 şahıs, işbu aftan müstesnadır. «madde 6 - işbu kanunu icra-yı ahkâma (uygulamaya) adliye ve müdafaa-i milliye vekilleri memurdur. »'' <--- açıklamasında olduğu gibi.. lozanın imzalanmasının üzerinden 10 ay geçmesine rağmen yurtdışına çıkarılacak 150 kişi hala belirlenememiştir. ancak bu konuda tbmmde 3 nisan 1924 ve 16 nisan 1924 tarihlerinde ayrı ayrı iki tane gizli oturum yapılır ve bu isimlerin kimler olacağı/olması gerektiği tbmmde dönemin milletvekillerince tartışılır. bu konuda önce 600 kişilik bir liste hazırlanır. daha sonra bu liste 300 kişiye indirilir. ve son olarak da 149 kişiye indirilir. lozan sonrası uzun süre boyunca bu 150 kişinin adlarının belirlenememesinin, önce 600 sonra 300 kişilik bir liste yapılmasının birçok sebebi vardır. bu sebepler gizli oturumlar sırasında dönemin milletvekillerinin yaptığı konuşmalarda gerek alenen gerekse üstü kapalı olarak dile getirilir. örneğin; -bu 150 kişilik gruba mondrosu imzalayanlar dahil edilecek midir/edilmeli midir? (çanlar mondrosu imzalayan rauf orbay için çalıyor!) -bulundukları bölgelerin milletvekilleri kendi bölgelerindeki işbirlikçilerin, isyan çıkaranların, yağma yapanların 150 kişilik listeye eklenmesini ister. hal böyle olunca doğal olarak 150 kişilik liste aşırı kabarır. -istanbulda vahdettinin yanında olanların hemen hepsinin listeye eklenmesi istenir. oysa sadece bu şekilde dahi 150 kişilik liste hayli hayli dolar. -istanbulda milli mücadele karşıtı yayın ve propaganda yapan gazetecilerin ve onların çevrelerinin 150 kişilik listeye dahil edilmesi istenir. bu isteğin yerine getirilmesi de tek başına 150 kişilik listeyi doldurur oysa. -anadoluda milli mücadele karşıtı, emperyalistler ile işbirliği yapan dönemin osmanlı devlet memurlarının hepsinin 150 kişilik listeye eklenmesi istenir. evet, bu istek de yerine getirildiğinde tek başına 150 kişilik listeyi rahat rahat doldurur. bunların yanında mecliste milletvekilleri arasında yapılan müzakerede 150liklere eklenen kişilerden daha tehlikeli, daha suçlu, daha hainlerin olduğu tartışmaları çıkar ve liste tekrar tekrar yenilenir. öyle ki oturumda sürekli 150lik listesine ekleme yapıp bu listenin son halini mecliste okuyan dönemin içişleri bakanı ahmet ferit (tek) bey ara ara listede aynı ismi iki kere okur, listeyi okurken kendisine yapılan itirazlara sık sık ''müsaade edin listeyi okuyayım.'' şeklinde cevap verir. bir sıra öyle bir durum olur ki ahmet ferit (tek) beyin yüksek sesle listedekilerin adlarını okumaktan sesi kısılır ve meclisteki milletvekillerine; ''müsaade buyurursanız sesim kısıldı, istirham ederim bir - iki dakika...'' der, soluklanır bir bardak su içmesinden sonra, listeyi okumaya devam eder. mecliste bu 150 kişinin kim olacağına dair milletvekilleri arasında tatlı sert tartışmalar yaşanır. ve devamında 23 nisan 1924 tarihinde yapılan oturumda belirlenen liste bakanlar kuruluna sunulur. 1 haziran 1924te Mustafa Kemal başkanlığında toplanan bakanlar kurulu bu listeyi kabul edip kararname şekline getirir. bu sırada listenin 150 değil de 149 kişi olduğu ortaya çıkar. bakanlar kurulu toplantısında, listenin bir kişi eksik olduğu görüldüğünde, bu sayının 150ye tamamlanması için ulusal direniş süresince bozguncu yayınlar yapan köylü gazetesi sahibi refet de, bu listede yer alan aynı gazetenin baş yazarı feritin yanına eklenir. ve resmi gazetede bu karar şu şekilde yayımlanır; ''Lozan Barış Antlaşması gereği 26.12.1923 ve 16.4.1924'te çıkartılan iki genel af yasasındaki aflardan yararlanamayacakları belirtilen 150 kişinin saptanması işi Adliye ve Savunma Bakanlıklarının da yardımıyla İçişleri Bakanlığı'nca yapılmış, hazırlanan liste 149 kişi olarak, kararname haline getirilmesi için Bakanlar Kurulu'na sevkedilmiştir.. l Haziran 1924 günü Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal'in başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, 544 numaralı aşağıdaki kararnameyi kabul etmiştir : «Lausanne Muahedenamesi'ne merbut Affı Umumî Prolokolu'nda aftan istisna edilen 150 kişiden 149 kişinin isim ve hüviyetlerini mübeyyin defteri havi ve Hey'et-i Vekil ce tasdiki talebini mutazammın Dahiliye Vekâleti Celilesi'nin 23 Nisan 1340 tarih ve 12304/1971 numaralı tezkeresi üzerine, defterde mevcut 149 şahsa ilâveten Köylü gazetesi sahibi Refet'in ithaliyle defterin tasdiki Heyet-i Vekile'nin 1.6.1340 tarihli içtimaında karargir oldu. Türkiye Reisicumhuru Gazi Mustafa Kemal Müdafaa-i Milliye Vekili Kâzım (Özalp) Maliye Vekili Mustafa Abdülhalik (Renda) Ticaret Vekili Hasan Hüsnü (Saka)Başvekil ve Hariciye Vekili İsmet (İnönü) Adliye Vekili Mustafa Necati Nafıa Vekili Süleyman Sırrı (Day) Dahiliye Vekili Recep (Peker) bakınız burada Ziraat Vekâleti Vekili Hasan Hüsnü (Saka) Sıhhiyye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekili Dr. Refik (Saydam) Mübadele-İmar ve İskân Vekili Mahmut Celâl (Bayar)'' Mustafa Kemal'in yurtdışına çıkarılacak kişilerin kim olması gerektiği konusunda bu listeye yaptığı tek müdahale de listenin 150 kişiye tamamlanması için köylü gazetesi sahibi refetin adını listeye eklemesidir. bu 150 kişilik listenin nasıl belirlendiği konusuna da değinmek gerekirse; gizli oturumlarda bulunan yusuf akçura her hain denilenin bu listeye eklenmemesi gerektiğini bunun bir prensibinin bulunması gerektiğini belirtir. bunun üzerine gerek yurtdışına kaçanlar gerekse de yurtiçinde hapishanelerde bulunanlar arasından genç cumhuriyete karşı tekrardan saldırma ihtimali bulunan kişilerin yaşı, statüsü, gücü, geçmişteki milli mücadeleye karşı yaptıklarının kötülüğü derecelendirilir ve liste görece bu şekilde hazırlanır. buna ek olarak o sırada türkiye cumhuriyeti ile arnavutluk arasında yapılan antlaşmaya göre dönemin osmanlı tebası olup da arnavutlukta yaşayan türkler bir yıl içerisinde türk uyruğunu kabul edip türkiye cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilirdi. bu husus da tbmm vekillerince göz önünde bulundurulmuş, arnavut olanlardan da gerekli kişiler 150lik listesine eklenmiştir. (zira eklenmemeleri durumunda bu kişiler t.c. vatandaşı olabilirlerdi.) bu sırada dönemin iç işleri bakanı ahmet ferit (tek) beyin 1919da dönemin damat ferit hükümetinin bayındırlık bakanı iken Mustafa Kemal adına çektiği şu telgraf ortaya çıkar; «...Paşa meselesine gelince, bu mesele de had ve müzmin bir şekil aldı. Paşanın camilerde halka aleni telkinlerde bulunmasından dolayı İngilizler geri çağrılmasını istediler. Camilerde telkinlerde bulunmak, siz de takdir edersiniz ki zaten isabetsiz bir harekettir. Bu sebeple kendini geri çağırdık. Gelmiyor, fena ediyor. Çünkü İngilizler her şeyi bıraktılar, bu noktada ısrar ediyorlar. Maksat memlekete hizmet etmek ise, Orduda çok şükür kendisinden başka kumandan yok değil. Madem ki dönüş lüzumu bir dış meselesi halini aldı, başkasını vekil bırakıp dönmeliydi. Bilhassa İngilizler de, dönüşte kendisine bir şey yapmayacaklarını resmen vaad ettiler.» bunun üzerine ahmet ferit (tek) bey iç işleri bakanlığından alınır ve onun yerine recep (peker) bey iç işleri bakanlığı görevine getirilir. 150likler listesinin adının altında da bu yüzden iç işleri bakanı olarak ahmet ferit (tek) beyin değil de recep (peker) beyin adı bulunur. (koyu punto ile bakınız burada şeklinde yukarıda belirttim.) okumuş olduğum kitapta meclisteki gizli oturumlarda yapılan bu tartışmalar ve bu süreç çok detaylı olmasa da anlatılıp yazar tarafından açıklanmaya çalışılıyor.. bunun yanında gerek yurtdışındayken 150likler listesine dahil edilenlerin gerekse yurtiçindeyken 150likler listesine dahil edilip yurtdışına çıkarılanların gittikleri yerlerde ne yaptıkları nasıl yaşadıkları konusuna da yazar üstünkörü de olsa değiniyor. (zamanında anadoluda emperyalistlere maşa olan mutasarrıfların, milli mücadeleyi kötüleyen gazetecilerin yurtdışına gittikten sonra isimlerini yunan ismi ile değiştirip hıristiyan olduklarını da görebilirsiniz kitapta.) haziran 1924te yurtdışına çıkarılan yurtiçindeki 150likler listesindekiler ve yurtdışındaki 150likler listesine dahil olanlar 28 mayıs 1927de kabul edilen 1064 sayılı yasa ile yurttaşlıktan da çıkarılmışlardır. ek olarak; 150liklerde adı geçenlerin türkiye dahilinde bulunan mülklerinin ve diğer mallarının tasfiyesine iptidar eylemelerine karar verdiği taktirde, işbu tasfiyeyi 150liklerde adı geçenlerin kendi rızaları alınarak yapmak üzere bunlara önceden sözü edilen beyanname tarihinden dokuz aylık bir süre bırakılacak ve bu mühletin bitiminden sonra tasfiye muamelesi türkiye hükümeti tarafından yapıldığı taktirde hasılatı elde edilecek gelirin tümüyle 150liklere teslim olunacaktır şeklinde 150liklerin ülkedeki üzerine olan menkul, gayrimenkul hakları da kendilerine verilmiştir. daha sonra türkiye cumhuriyeti devleti Atatürk’ün sağlığında 150likleri affetti. 29 haziran 1938de tbmmde kabul edilen ve 16 temmuzda resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 3527 Sayılı af kanununa göre, ülkeye dönen 150liklere emekli maaşı bağlanmayacak ve bunlar yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sekiz yıl süre ile kamu hizmetlerinde bulunamayacaklardı. yasa çıktığında 150liklerden 60ı hayatta değildi. hayatta olanlardan 27si hemen, 24ü ise 1939-1945 tarihleri arasında ülkeye döndü. 39u ise ya çerkez ethem gibi sürgün yıllarında da karşıt tutumlarını sürdürdükleri ya da yasanın sekiz yıl süre ile kamu hizmetinden yoksunluk hükmüne tepki gösterdikleri için vatana dönmemeyi tercih etti. kitapta yukarıda anlattıklarımın yanında 150liklerin akrabalarının, çocuklarının ilerleyen süreçte ne yaptıklarına da değinilmektedir. 150liklerin çocukları ilerleyen süreçte türkiye cumhuriyetinde politikacı, bakan, bürokrat gibi devlet memurluklarında bulunmuş, ticaret yaparak ülkedeki iş insanları grubuna da dahil olmuşlardır. Mustafa Kemal ise 150likler konusuna başından sonuna dek pek müdahil olmamıştır. zira 150lik konusunun ilk gündeme geldiği zamanlarda (şubat 1923) Mustafa Kemal annesini henüz kaybetmiştir (15 ocak 1923), latife hanım ile evlenmiştir (29 ocak 1923). Mustafa Kemal bu süreçte sık sık yurt gezileri yapmış kolorduları teftiş etmiş, türk halkını ilerleyen süreçte yapmayı düşündüğü devrimler özelinde gözlemlemiştir. yine bu sıralar Mustafa Kemal lozanda itilaf devletlerinin kaldırmak istemedikleri kapitülasyonlara karşılık cevap mahiyetinde izmir iktisat kongresinin düzenlenilmesi ile uğraşmıştır (ocak-şubat 1923). 150likler konusunun ikinci kez gündeme geldiği zaman ise (mart-nisan 1924) Mustafa Kemal halifeliğin kaldırılması ve diğer devrimler ile alakadar olmuştur. bu konu hakkında Mustafa Kemal fevzi (çakmak) paşa , ismet (inönü) paşa, yusuf kemal (tengirşenk) bey ile görüşmüş bu konuda onların fikirlerini alıp konuyu meclisin tartışmasına izin vermiştir. okumuş olduğum
150'likler
150'likler
adlı kitapta dönemin vekillerinin yaptığı tartışmalarda adı geçen kişiler, bahsedilen olaylar özelinde milli mücadeleye zamanında kimlerin nasıl, ne şekilde, niçin engel olmaya çalıştıklarının görülmesi adına kitabın uygulama kullanıcılarınca okunmasını isterim. bunun yanında 2. meclisteki çok sesliliğe, çoğulculuğa bir örnek olması bakımından da bu kitap okunabilir. her milletvekilinin kendi bölgesindeki işbirlikçilerin, isyancıların, bozguncuların 150liklere eklenmesi gerektiğini savunması da dönemin milletvekillerinin kendi bölgelerinde yaşanılan acıları ne denli içselleştirdiğinin bir kanıtı sayılabilir. kitabın, okuyucusuna 150liklerin kim olduğu, neden bu listeye eklendiği gibi konularda bilgi vereceğini, vatana, millete ihanetin sonuçlarının, bu ihaneti yapanların sonlarının neler olabileceğini de görece göstereceğini düşünüyorum. bu gibi düşüncelerimden hareketle bu kitabın okunmasını temenni ederim. ek; olur da kitabı okumak isteyen/ler olursa diye kitabın pdfsi; dosya.co/wd1orcmi18hr/İ...'likler.pdf.html ek-2; 150likler listesi: ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/yuzellili... tr.wikipedia.org/wiki/Y%C3%BCzel... ek-3; tbmmde 150liklerin belirlenmesi hususunda 3 nisan 1340 (1924), 16 nisan 1340 (1924), 23 nisan 1340 (1924) tarihlerinde yapılan oturumların gizli celse zabıt kayıtlarının yer aldığı tbmm gizli celse zabıt kayıtları kitabı cilt 4ün pdfsi; acikerisim.tbmm.gov.tr/server/api/core... (anlattığım konu ile alakalı kısımlar pdfde s483 ve s525 arasında.) ek-4; 150liklerin affedildiğinin açıklandığı 16 temmuz 1938 tarihli resmi gazetenin pdfsi; resmigazete.gov.tr/arsiv/3961.pdf kitabın okuyucusuna, okuyucularına şimdiden iyi okumalar dilerim..
150'likler
150'liklerİlhami Soysal · Gür Yayınları · 19853 okunma
··
431 görüntüleme
Şüheda okurunun profil resmi
Teşekkürler. Ellerinize sağlık.🤚🏼 Pdf’e bakayım dedim böyle açıldı. Bende mi böyle bilmiyorum ama bir bakın siz isterseniz. hizliresim.com/hju3ocu
Grekov Kafkayevski okurunun profil resmi
şimdi? dosya.hizliresim.com/aGRLvwi6GyoTE9J... 🙄 bu arada rica.. + okuduğunuz için teşekkürler.. teşekkürler.. ve evet, yine teşekkürlerr.. 🙂
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.